kapadı kirpiğini yıldızlar zülfünden ay döküldü pencereme
hıçkırık peydahlıyor gece yakama iğneli ağzı bozuk birkaç anı cürümsüz verasetim yağmurda
yırtık bir resmin kaybolan parçasıyım iniltili , kırık boş verişler şiir taşır gözpınarlarım yağmur konaklarken omuzlarımda ıslanıyor içimin sokakları sürgün düşerdi hasret kaldırımlardaki ayak sesine
azat istiyor yüreğimdeki üzgün kız hükümsüz acılarım tutuklanırken ellerimde utanır mı ucu açık sözcüklerim yüzüme sürdüğün apansız gece kalıntısı ağzımda acımış düş uğultusu içime siner mi bu gidişin elvedası
günahına girdiğim azıcık gülüş avuçlarımda çığlıksız rüzgar inerken gidişin yol yol saçlarımdan nem çeker içimin duvarları kavruldukça kalp ben sana dirilirim kanat çırpar düşlerim
gece kuşlarının dudaklarında sakladığı mahremiyeti avuçlattın ya bana acı sürülüyor nefesime yastığıma nakış terk ettiğin göz yaşım bilmecenin boş kutucukları gibi aklımda bulmaya çalıştığım ucu yanık kelimeler bir sokağın köşesinden sen kaybolurken ne çok şiirime düştün yine yoksunum camlarda yalpalayan yol şaşkını damlalar kıvrılırken bakışlarımda bugün de yalnızlığı karaladım duvarlarıma
“canım sıkkın, gel” desem gelir misin döker misin göğsüme saçlarını avutur musun beni karaltısız düşerim bastığın yerlere ipsiz vedalar kuşanır sözlerin ayaklarım dövüyor kaldırım taşlarını umutsuz dualar çatlarken dilimin ucunda zihnimden kaçan aklı kaçık cümleler alev saçar yatağıma tutunur bakışlarım renk kaçkını gözlerine biliyor musun kırık dökük isminin harflerini içli bir besteyle düşürdün ya adıma işte bundan bu şehir hep ıslak
imlasız düşüyordu kirli gülüşlü kadınlar her gece ismini bilmediğim sokak aralarından terleri savrulur odamın duvarlarında yüzümdeki kırışıklıkları sıvazlardı bir iki anı kıpırtısı
parmak uçlarımda intihara meyilli yağmur damlası eski bir romanın yırtık sayfaları gibiyim bu dağınıklığım ondan sahipsiz şiirler tıkanmış boğazıma kağıtların beyazını kirleten siyah noktalar her damlada bir sevgili vururken kızıl düşüyor ayaklarıma yağmur içimin tekinsizliğinde sessiz bir haykırış duyuyor musun sevgili şafak yine vurmuş dilsiz serçeleri avuçlarıma bıraktığın kor kadar yanıyorum şimdi
( Kırık Dökük İklimler başlıklı yazı lemide tarafından 22.08.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.