1
İKİ KÜRK MANTO SAYESİNDE NASIL VATANSEVER- YURTSEVER OLDUK?
Daha önceki bir yazımda da belirtmiştim. Bulgaristan zaman zaman ülkesindeki
Türklere baskı ve zulüm yapıyor, bu baskılara dayanamayanların ise Türkiye’ye
göç etmelerine izin veriyordu ama önemli bir şartla: Türkiye’ye göç edecek
Türkler, üzerlerine giyecek kıyafetler ve yolculuk boyunca yiyebilecekleri gıda
maddeleri dışında hiç bir şeyi yanlarına alamazlardı. Yani Türkiye’ye para,
altın, mücevher filan götürmek yasaktı.
Bulgaristan’ın böyle bir şart ileri sürmesi sebebiyle Türk soydaşlar ellerinde
avuçlarında ne varsa satıp elde ettikleri parayla pahalı kürk mantolar,
paltolar almaya başladılar. Üzerlerindeki kıyafetlerle gitmeleri serbest olduğu
için Bulgar makamları buna bir şey diyemiyordu.
İşte bu suretle yani üzerlerindeki kürk mantolarla 1950 yılında Bulgaristan’dan
Türkiye’ye göç eden iki kardeş olan Osman ve Mehmet Kabasakal ellerindeki kürk
mantoları İstanbul- Kapalıçarşı'da satarak elde ettikleri parayla bir iş kurmayı
düşündüler. Kısa bir süre çevre araştırması yaptıktan sonra da kuracakları işi
belirlediler.
Bulgaristan’da konserve fabrikalarına kutu imal eden kardeşler ilk etapta kürk
mantolardan elde ettikleri 200 Tl parayla Türkiye'de de böyle bir iş
yapamazlardı elbette. Onlar da ilk önce mutfaklarda kullanılan rendeler yapıp
Mısır Çarşısı önünde satmaya başladılar.
Kısa sürede önemli bir çevre edinen kardeşler aynı zamanda bir miktar sermaye
de biriktirmişlerdi. Biraz da kredi bulabilirlerse bir fabrika açmaları işten
bile değildi.
Sonrasında bu sermayeyi de buldular: Sermaye Marshall fonundandandı. Bu fondan
parayı veren ise Sınai ve Kalkınma Bankasıydı.
1952 de Topkapı’da ilk fabrikalarını açtılar. Bu Fabrikaya ‘’ Yurt Konserve ‘’Adını
verdiler. Ancak fabrika’dan çıkan ürünler ‘’ Vatan Konserve ‘’ Adıyla piyasaya
sürülüyordu.
Fabrika, iki yıl içinde yurt içinde de yurt dışında da satış rekorları kırdı.
Sadece iki yıl içinde Türk Milletinin çok büyük bir bölümü Vatan sever
oldu. Eh vatan bu kadar sevilince onun
çıktığı Yurt da çok sevildi tabii ki.
Vatan, sınırlarımız dışında da çok beğenildi. Öyle ki iki sene içinde Kabasakal
kardeşler en fazla ihracat yapan firmalar listesinde en üst sıraya yerleştiler.
Bilhassa Almanya ‘’ Vatan’’ Diyordu da başka bir şey demiyordu. Almanlar bile
acayip Vatan sever olmuşlardı.
1968 de Mehmet Kabasakal’ın ölümü üzerine tek kalan Osman Kabasakal, işleri
yürütmeye devam etti hatta Bursa- Karacabey’de bir fabrika daha kurdu ancak
işler bu sefer iyi gitmedi. Bizzat yöneticiler eliyle fabrikadaki mallar çalındı.
Bu arada Büyükçekmece’de kurulmak istenen et ürünleri tesisi işi de yürümeyince
1974 de Vatan elden gitti çünkü tek başına çalışamayan Osman Kabasakal, Vatan’ın
hisselerini sattı. Evet, Vatanı sattı Osman Kabasakal, ama kısa süre içinde
pişman oldu.
Vatansız kalan Osman Kabasakal bu pişmanlık içinde ve yapmayı bildiği başka iş
olmadığından Büyükçekmece’deki araziye 1976 yılında kurduğu derme çatma tesiste
konserve üretmeye devam etti ve artık Vatan adını kullanamayacağı için külüstür
bir arabayla satışa sunulan ürünlerini ‘’ Tan Konserveleri’’ olarak piyasaya
sürdü. Osman Kabasakal’ın bu etapta en büyük yardımcısı oğlu Faruk idi.
1983 de Osman Kabasakal’ın kayınbiraderi Nafiz Ünsal’ın da bu işe dahil
olmasıyla işler düzelmeye başladı tekrar. Ancak Tan markası yerine Yurt markasına
kullanılmaya başladılar bu yeni dönemde.
1990 lı yıllarda Allah ‘’ Yürü ya kulum’’
Dedi tekrar. Önce askeriyeye ürün satmaya başladı Nafiz- Faruk ikilisi yani
dayı yeğen...
Askeriyenin Yurt’a teveccüh göstermesi büyük marketlerin de Yurt’a teveccüh
göstermelerine sebep oldu ama aynı dönemde Vatan da faaliyette olduğundan
dolayı ülke Yurt severler – Vatan severler diye ikiye ayrıldı. ( Vatan, daha
sonra ‘’ Bizim Vatan ‘’ Oldu.)
Böylece iki kürk manto sayesinde Vatan sever, Yurt sever olmuştuk.
Şimdi gelelim öteki Vatan ve Yurt’a...
Vatan kelimesi, kökeni Arapça olan bir kelimedir ve kişinin doğduğu veya yaşadığı yer, ikametgâh, konut anlamına gelir. Türk
edebiyatında bu kelimeye ilk kez Erzurumlu Kadı Darir’in yazdığı ve 13. Yüzyıla ait bir eser olan Kıssa-i
Züleyha adlı Türkçe eserde rastlandığı söylenmektedir. O eserde kökeni Arapça
olan ‘’Vatan’’ kelimesi şöyle geçer:
‘’Anuñ içün eyledün anbār ben, kim zevāde ola halka der-vatān’’
Yurt kelimesi ise öz Türkçedir ve anlamı ‘’ Çadır, oba, konaklama yeri’’ dir.
İlk kez 735 Tarihli Orhun yazıtlarında‘’ Yurtda yatu kalur erti (çadırda yatıp
kalkar idi)’’ Olarak kullanılmıştır.
Peki Arapçaya ve Arapça kökenli her şeye aşırı derede alerjisi olanlar da dahil,
kökeni Arapça da olsa ‘’İkametgah, konut’’ anlamına gelen Vatanı ya da öz Türkçe olan Yurt’u da seven var
mıdır bu ülkede?
Elbette vardır. Özellikle ‘’ Yemen yolu Çukurdandır/ Karavanam bakırdandır/Zenginimiz
bedel verir/ Askerimiz fakirdendir’’ Türküsünün muhatabı olan askerimiz ve
polisimiz...Onlar eğer bu vatanı, bu yurdu sevmeselerdi, uğruna bunca şehit
vermezlerdi tabii ki.
Ama?
Ama başka tür Vatanseverler/ Yurtseverler de vardır bu ülkede. Hem de şehit askerden,
polisten ‘’ Faşist işgalciler’’ diye bahsederler bu Yurtsever/Vatanseverler.(!) Türkiye Cumhuriyeti Devletine
‘’Katil ‘’ Devlet derler, kendilerine ise ‘’ Yurtsever Aydın..’’
Yurtsever Aydın diye alkışlanırlar pek çok kesim tarafından.
Eli kanlı terör örgütlerinin militanlarına sorun hepsi Yurtseverdir.
Ben bu sakat bacağımla 1983 senesinde ‘’Yeni görev yerin Batman. Marş marş! ‘’
Dendiğinde ‘’ Baş üstüne !’’ Diyerek üç senelik mecburi hizmete üç sene daha
ekleyip altı sene o topraklarda öğretmenlik yaparken lafa gelince ‘’ Türk
Bayrağının dalgalandığı her yer vatandır. Seve seve giderim’’ Diyen vatandaşlar
eşlerine dükkanlar açıp eş durumundan tayin durdurdular. Hatta içlerinde eşinin
üzerine semerci, nalbant dükkanı açanları bilirim. İşte şimdi onlara sorun
benden çoook çook Vatanseverdirler/ Yurtseverdirler.
Bu ülkede Hrant Dink de Yurtseverdir/ Vatanseverdir; onu öldüren Ogün Samast
da...
Bu ülkede Ahmet Kaya da Vatanseverdir/Yurtseverdir; ona çatal bıçak fırlatan
Serdar Ortaç da...
Bu ülkede bir sağdan, bir soldan dar ağaçlarında can verenlerin hepsi Vatansever/Yurtsever
olduğu gibi onları ipe gönderenler de Vatansever/Yurtseverdir
Yani bu ülkede herkes Vatanseverdir/ Yurtseverdir.