SORULARIM VAR İNSANLARA


      Bir psikolog yada bir analist değilim. Bir sosyolog veya toplum mühendisi de değilim. Ancak sorularım var insanlara… V e sorunlarım var insanlarla.. Sorularım, çağın mı getirdiği yoksa insanların mı bu çağa çığ gibi biriktirdiği bir çöplük, onu anlamak çok güç ve meşakkatli. Ancak benim sorularım ve sorunlarım var  ‘’İnsanlarla’’.


   İnsan, ‘’İnsan’’dan uzaklaştıkça yada insan,’’insan’’ dan uzaklaştırıldıkça insan ‘’İnsan’’ olmayı ne zaman tamamlayacak. Her insanda var olan umud, vuslat ve ferahlık duyguları ve tabii hakları dilden dile dolaşırken aksine  nefisten,nefise engeller koyuluyor. İnsanın ,insanlık ile bağlarının zincirleri hoyratça koparılıyor.Bu sürecin ‘’Tanıklı Farkediş’’leri arttıkça da, nefislerden engeller kalkıyor ancak dillerde derin bir sessizlik…Bu anlamsızlığın derinleştiği bir dünyada  insan, bir insanlık haberiyle ‘’İnsanlık Ölmemiş ‘’diyor. Peki o insan neden biz değiliz..? Böyle bir haberin bültende yer alması bile korkutmamalı mı bizleri..! İnsan olmayı hatırlatan uyarıcılar ile karşılaştığımızda içimizde duyduğumuz ferahlık acaba iyiye mi yoksa kötüye mi işaret... Bir düşünelim istedim. Veya Henüz, güneşin yüzünü, göğün mavisini görmeyen bebeler ile yaşamaktayız. Haberiniz var mıydı...? çoklarımız, komşuluk, yardım severlik, merhamet ve şefkat gibi gönülden gelen Safi duygulardan yabancılaşmış ve adeta kainatın yörüngesinden çıkarmış bir vaziyette bulunmaktayız. Bu kadar şeylere rağmen, hala insan olmaktan uzakta bir diyarda nefes almaktayız. Ve Vicdan müessesesinde olmamız lazımken her birimiz, artık kiracı bile değiliz. Ordan bile çok uzaktayız.. Belki üst üste sorular beklediniz, sorunları da anlatmamı beklediniz.. Ancak ben böyle yazarım..

 
       Birde farkındayım  şu an ki satırlara kadar karanlığa küfrettik. Ancak yakılacak mumlarımız yıldızlarımızda  var. İnsan olmayı öğreten ve insanlık adına Anadolu’nun bağrında yetişen Mevlana ‘‘ Sen yad eller dünyasında ne arıyorsun yabancı’’ diyerek beklide bunu kastetmiştir.  Yani insanın , ‘’insan olmaya’’ doğru yönelmesine, insanın, insanlıktan yabancılaşmamasına. Bediüzzaman ise ‘’ Ey kendini insan bilen insan! Kendini Oku..! Yoksa hayvan ve camid hükmünde insan olmak ihtimali var’’  diyerek bir insanın, insanlık zincirine sıkı bir şekilde  bağlanması gerektiğini izah etmişti. Bunun ise iman ve ibadet ile gerçekleşeceğini aksi durumda hakiki ve kamil manada insan olmanın zorlaşacağını dile getirmişti. Görüldüğü gibi Anadolu’ nun bu iki parıldayan yıldızı, bize insan olmayı, yani insanlık değerlerine dönüşü hatırlatıyor. Bunun yanında ayrıca “her şeyin dünya değil Bir de öteler var “mesajını veriyordu. Yani insanlıktan yabancılaşmanın nedenini dünyaya aşırı bağlılık ile açıklıyordu. Yine Mevlana  ‘’ Çalma bizi, bizden bizi, gitme o ellere doğru’’ derken ,bizi insanlığın değerlerinden koparma diyor belki.. Bizi içimizdeki “Biz” den alma diyor. Çoğuları bunu aşka yorabilir. Ancak  Belkide Aşk da “biz” yani insanlık  ile mümkündü. Birde böyle bakalım istedim. Yine, Bediüzzaman ise insanın iman ile nasıl dönüşeceği hakkında ki müjdeleri şöyle anlatmaktadır ’’ Evet, sırr-ı vahdet ile insan, bütün mahlukat içinde büyük bir kemal sahibi ve kainatın en kıymetdar meyvesi ve mahlukatın en nazenin ve en mükemmeli ve zihayatın en bahtiyarı ve en mes'udu ve Halik-ı alemin muhatabı ve dostu olabilir’’der. Demek ki insan, “Biz” olduğunda yani “İnsan” olduğunda  Halık-ı alemin dostu olabilir.. Yani melek derecesine çıkar... 

Ş. 
Şimdi bende, ben ile birlikte, sizlerle bir insanlık yolculuğuna çıkmak istedim.. Sadece “insanı “ hatırlatmak ve hatırlamak istedim. Bu kadar “İnsan” kelimesini kullanmam da tekrar değil “İnsanı insana Hatırlatmak” içindir. Ve lütfen gelin insanlığa dönelim Ece Ayhan’ın dediği gibi   “Keşke Bir Yılda İnsanlık Moda olsa”..... 

Erkam YILDIRIM... 

Vesselam 


( Sorularım Var İnsanlara... başlıklı yazı #eryld tarafından 30.11.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.