Bir yol kıvrılıarak gidiyor kavak ağaclari sıralı sağlı sollu,
Geliyorsun yolun sonundaki çesmeye doğru,
Dayarken sırtını dut ağacına yine gözlerin buğulu,
Hüzünün nefesi kesen o ağır kokusu,
Tütüyor bedeninden ,ürkütüyor kurdu kuşu.

Emanet bu sukutun icinde öylesine yabancı,
Korkuyla bakınırken ,biri görüyordu onu,
Aklına düşence gideceği dönülmez yolu,
Ağlatıyordu için için cevapsız kalan soru.


Oysa sen ,baharlara alısiık kırmızı gelincik,
Cebinde umutlar yüzünde daima bir gülücük,
Aşkın en büyüğüne hani sendin sendin talip,
Faili meçhul kurşunlardanmı içindeki koca delik.

Gün batacak,yola simdi mehtap düşecek,
Gecede olsa,gölgeler ona arkadaşlık edecek,
Sevdaya uzak aşka tuzak yüreğin,
Belki birgün senden kaçıp sahibine gidecek.

Sen herkesden alacağı olan hayatı borçlandıran,
Kendinide terk edip,hiçliğin tadına varan,
Fazlalıklardı alınıp senden linç edilip ezilen,
Gelincikleri küstürürsün, kaderini sevmezsen.

yazan :Ümit seyhan 3 3 2010




















s
( Gelincikleri Küstürme başlıklı yazı Ümit Seyhan tarafından 3/3/2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.