Mustafa Kemal Hedef Olarak İzmir’i Gösterdiği Halde Niçin ‘’ Ordular ! İlk Hedef
MUSTAFA KEMAL HEDEF OLARAK İZMİR’İ GÖSTERDİĞİ HALDE NİÇİN ‘’ ORDULAR ! İLK
HEDEFİNİZ AKDENİZDİR. İLERİ’’ DEDİ?
30 Ağustos Zaferimizin 98. Yıl dönümünde farklı bir konuyu ele almak istedim.
Başlıktaki soru gerçekte var mıdır? Yani Mustafa Kemal Atatürk gerçekten de ‘’
Ordular ! İlk Hedefiniz Akdeniz’dir İleri ‘’ Diye bir emir vermiş midir Büyük
Taaruz ve başkumandanlık Meydan Savaşında?
Hemen cevap veriyorum: Evet böyle bir emir vardır. Hatta bu emir bir sözlü
emir değil, yazılı emirdir ( Resimde görüldüğü üzere ) Bu yazılı emrin belgesi
Ankara’da Genel Kurmay Başkanlığı arşivinde mevcuttur. Bu belgenin tarihi 1
Eylül 1922 dir, tam metni ise aynen şöyledir:
“Türkiye Büyük Millet Meclisi Orduları!
Afyonkarahisar-Dumlupınar Büyük Meydan Muharebesi’nde zalim ve mağrur bir
ordunun anâsır-ı asliyesini (asıl unsurlarını) inanılmayacak kadar az bir
zamanda imha ettiniz. Büyük ve necîb milletimizin fedakârlıklarına lâyık
olduğunuzu ispat ediyorsunuz. Sahibimiz olan büyük Türk milleti istikbalinden emîn
olmaya haklıdır. Muharebe meydanlarındaki maharet ve fedakârlıklarınızı
yakından müşahade ve takip ediyorum. Milletimizin hakkınızdaki takdirlerine
delâlet (kılavuzluk, aracılık) etme vazifemi mütevâliyen (ardarda) ve
mütemadiyen (aralıksız şekilde) ifa edeceğim. Başkomutanlığa teklifatta
(tekliflerde) bulunulmasını Cephe Komutanlığı’na emrettim. Bütün arkadaşlarımın
Anadolu’da daha başka meydan muharebeleri verileceğini nazar-ı dikkate alarak
ilerlemesini ve herkesin kuvâ-yı akliyesini (aklının gücünü), yiğitliğini ve
menâbî-i celâdet (kahramanlığının kaynaklarını) ve himmetini müsabaka ile
ibzâle (yarışırcasına bol bol harcamaya) devam eylemesini talep ederim.
ORDULAR! İLK HEDEFİNİZ AKDENİZDİR. İLERİ !
Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi
Başkumandan M. Kemal"
Peki Mustafa Kemal, hedef olarak İzmir’i gösterdiği ve İzmir de Ege Bölgesinde,
Ege Denizi kıyısında bir ilimiz olduğuna göre neden ‘’ İlk Hedefiniz Ege’dir’’
değil de ‘’ Akdeniz’dir.’’ Demiştir?
Bazı kendini bilmez, tarihini, coğrafyasını bilmez sapıkların ‘’ Çünkü o sırada
sarhoştu. Ege ile Akdeniz’i karıştırdı.’’ Gibi tamamen cehalet ve gerizekalılık
kokan saçmalıklarını bir tarafa bırakıp sorunun gerçek cevabını verecek
olursak: Atatürk ve Türk Milleti nezdinde Ege Denizi, Ege Bölgesi diye bir şey
yoktu da ondan ‘’ İlk hedefiniz Akdenizdir.’’ Dedi.
Evet, pek çok vatandaşımız maalesef bugün Ege denizi ya da Ege Bölgesi
dediğimiz deniz ve kara parçalarına çok yakın zamana kadar bu adla hitap
etmediğimizi bilmez. Bilmediği için de Egeli olmakla övünür, çocuklarına ad (
ya da soyad) olarak Ege adını verir. Oysa Ege adı yukarıda da belirttiğim gibi
yakın zamana kadar Türk literatüründe yoktur. ( Ne zaman ve nasıl girmiştir
dilimize az sonra izah edeceğim.)
Bugün Ege Denizi Dediğimiz deniz, Türk haritalarında çok uzun süre hep Bahr-i
Sefid olarak ( Yani Akdeniz) ifade edilmiştir ki mesela Pîrî Reis’in 1520
tarihli Kitab-ı Bahriye’sinde de bugün Ege Denizi dediğimiz kısma Pîrî Reisin
‘’ Adalar Denizi’’ Dediğini görüyoruz.
Ege ismi nerede geçer peki?
Ege ismini Yunanlılar önce Midilli adası, daha sonra tüm adaların bulunduğu
bölgeye Aegean ( Ege) Denizi demişlerdir.
1803 Yılında basılan Türkiye’nin ilk Türk Atlasında da bu bölgeye ( denize)
‘’Anadolu Denizi’’ dendiğini görmekteyiz.
İlginçtir ki Lozan Antlaşmasının Türkçe olan metninde bugün Ege Denizi
dediğimiz deniz için ‘’ Adalar Denizi ‘’ adalar için ‘’ Bahr-i Sefid Adaları’’
İfadesi kullanılırken yine Lozan Antlaşmasının İngilizce metninde ‘’
Island of Eastern Mediterranean ‘’ Yani ‘’ Doğu Akdeniz Adaları’’
ifadesi kullanılmıştır. Yani ortada ne Ege Denizi var, ne Ege Adaları...
İngilizlerin nezdinde bile Ege Denizi diye bir şey yok.
Deniz Matbaası tarafından 1930 yılında basılan "Türk ve Yunan Deniz Harbi
Hatıratı ve 1909-1913 Yunan Bahri Tarihi" adlı eserde Ege Denizi ibaresine
rastlanmamakta ve ‘’Adalar Denizi’’ ifadesi kullanılmaktadır.
Faik Sabri Duran'ın 1938 yılında yayınlanan, lise kitapları, sınıf III, Türkiye
Coğrafyası adlı kitabının 26’ncı
sayfasında, bugün Ege bölgesi dediğimiz alanları biraz daha geniş tutulduğunu
ve bu bölgeye ‘’Garbi Anadolu (Batı Anadolu)’’ adı verildiğini görüyoruz. Ancak
aynı kitabın 27 Sayfasında ilk kez ‘’ Ege Denizi ifadesi’’ de geçer ama
ilginçtir ki sayfa 70 ve sayfa 328'de sunulan haritalarda yine ‘’ Adalar
Denizi’’ ifadesi kullanılmıştır.
Dikkatinizi çekerim: 1938 de Mustafa Kemal ölüm döşeğindeyken ya da öldükten
hemen sonra piyasaya çıkan bir Coğrafya dersi kitabında ilk kez ‘’Ege Denizi ‘’
ifadesi geçmiş.
Peki biz ne zamandan beri Adalar Denizine Ege Denizi, Batı Anadolu’ya Ege
Bölgesi diyoruz?
İşte bu da 1941 de olmuş.
6-21 HAZİRAN 1941 tarihleri arasında, Ankara Dil ve Tarih Coğrafya
Fakültesinde icra edilen Birinci Coğrafya Kurultayı'nda adlandırma konusunda
standartlaşmayı sağlamak maksadıyla Ege Denizi terimi kabul edilerek
kullanılmaya başlanmıştır.
Evet, 1941 e kadar Adalar Denizi, Bahr-ı Sefid veya Mustafa Kemal Atatürk’ün de
ifadesiyle ‘’Akdeniz’’ olan denizimiz adlandırma konusunda standarlaşmayı
sağlamak gibi anlayamadığımız, anlam da veremediğimiz bir gerekçe ile Ege
Denizi, Batı Anadolu Bölgemiz de Ege Bölgesi olmuş. Hemen bir daha altını
çizeyim: Mustafa Kemal Atatürk hayata gözlerini yumduktan sonra olmuş.
Şimdi de ben bir soru sorayım:
1941 yılından bu yana Yunanlılar gibi ‘’Ege ‘’ Dediğimiz bir denizde bu gün hak
iddia ederken adamlar çıkıp da ‘’ Yahu siz bile Ege diyorsunuz. Daha neyin
davasını görüyorsunuz bizimle?’’ Derlerse ne cevap veririz? Davayı daha başından
kaybetmiş olmaz mıyız?
Her şeye rağmen,
Anadoluyu bir Türk yurdu yapan Malazgirt Zaferinin 949. Anadulu’yu ebedi Türk
vatanı yapan Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Zaferinin 98. Yıldönümü Tüm
milletimize kutlu olsun.
(
Mustafa Kemal Hedef Olarak İzmir’i Gösterdiği Halde Niçin ‘’ Ordular ! İlk Hedef başlıklı yazı
Sami Biber tarafından
27.08.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.