Makale / Tarihsel Makaleler

Eklenme Tarihi : 3.12.2020
Okunma Sayısı : 1247
Yorum Sayısı : 5


KARA CUMA ASLINDA NEDİR?

Yukarıdaki soruyu 100 Kişiye sorsam yüzünün de vereceği cevap aynı olacaktır kuşkusuz: '' Her yıl Kasım ayı sonlarında büyük - küçük tüm alışveriş mekanlarında uygulanan süper indirim günleridir.''

Evet, gerçekten de başta ABD olmak üzere dünyanın pek çok ülkesinde 1952 yılından beri Kara Cuma adı verilen bir kampanya düzenlenir. Hrıstiyan Dünyasında Şükran Günü olarak kutlanan günün hemen sonrasında Kasım Aynın son Cuma günü  Kara Cuma günleri ( hatta haftası) başlar ve bu süre içinde çılgın bir alışveriş başlar. Çünkü daha önce 100 liraya alınan bir eşya bu kampanya döneminde 30 Tl ye kadar inmiş olur.

İyi de neden Kara Cuma?  Niçin bir başka adla anılmıyor da o güne Kara Cuma deniliyor?

Bu soruyu soracağınız 100 kişinin yüzü de eminim '' Cuma Müslümanların kutsal bir günü olduğundan, Müslümanları rencide etmek için  Kara ve Cuma kelimelerini yan yana getirmişler.'' Diyecektir.

Müslümanları rencide etmek bir sebep olabilir elbette ama asıl sebep başkadır. 

Kara ve Cuma kelimeleri aslında ABD de çok daha önceden vardı.

ABD henüz daha bağımsız bir devlet olmadan önce yani koloni döneminde her sene Şükran Gününden hemen sonra köle satışları yapılırdı. Şimdi denilebilir ki köle satışları sadece bu gün mü yapılıyordu?  Hayır ama Şükran gününden sonraki son Cuma günü yapılan köle satışlarının ayrı bir yeri vardı. Evet, Kasım Ayının son Cuma Günü yapılan bu köle satışında köle fiyatlarında çok büyük indirimler yapılmaktaydı ve o sebeple de güne '' Black Friday'' ( Kara Cuma denilmekteydi. ) Kara malum satılan zenciler, peki Cuma?  Sanırım Cumartesi ve Pazar günleri tatil günleri olduğu için köle satışını haftanın son gününe getiriyorlardı.

Yüz yıllar önce köle satışında damping yapıldığı gün olan Kara Cuma, günümüzde her şeyin fiyatında damping yapıldığı bir güne dönüştürüldü ve böylece asıl Kara Cuma da arada kaynadı gitti. 

ABD bizlere bir kez daha ''Aaaa Kuşa bak '' Dedi ve biz de kuşa baktık maalesef. 

******

ABD ye gelen son köle Gemisi, Cotilda idi ve bu gemi 112 Afrikalı köleyi Amerika'ya taşımıştı. Oysa 1846 yılında ABD nin hiç olmazsa özgürlük yanlısı eyaletlerinde köle ticareti ve kölelik yasaklanmıştı. Bu yüzdendir ki Cotilda'nın ABD ye köle taşıması yasaktı aslında. Ve yine bu yüzden geminin kaptanı Wlliam Foster, arkada iz bırakmamak için gemiyi yakmıştı.

19 Haziran 1862 de kölelik ABD nin tamamında yasaklandı ancak Ülkenin güney eyaletleri bu yasağa karşı geldiler ve böylece pek çoğumuzun bildiği Amerika İç Savaşı başladı. ( Kuzey- Güney Savaşı) Bu savaşı 1865 de Kuzey kazandı. Hemen peşinden de bir anayasa yapılarak kölelik tamamen yasaklandı.

Evet ABD de kölelik 1865 de yasaklandı ama zenciler ve beyaz ırktan olmayanlar köleliğin kaldırılmasıyla rahata, refaha ve huzura kavuşmadılar. Onlar ABD nin beyazları nezdinde hâlâ köle gibi görülüyorlar, onlara karşı çok kötü bir ayrımcılık uygulanıyordu. En kötü işlerde, en zor şartlarda  boğaz tokluğuna çalışan, itilen, kakılan, kanunlar önünde hiç bir zaman beyaz insanla eşit olmayan, olamayan yine onlardı. Özellikle zenciler...

ABD nin beyaz insanları, siyah derili insanları sanki kendileri, üstelik zorla ülkelerinden kopartıp Amerika'ya getirenler değilmiş gibi şimdi onlara '' Defolun bu ülkeden.'' Diyorlardı. Çünkü kendi nüfusları da çoğalmıştı ve artık mısır, pamuk, kakao, tütün tarlalarında bedavaya çalıştırdıkları insanlara ihtiyaçları kalmamıştı. Diğer taraftan 1830 da başlayan sanayi inkılabının neticesi olarak insan gücünün yerini makineler aldığından zencilere pek ihtiyaç kalmamıştı...

ABD nin beyazları -topraklarını ellerinden aldıkları- Kızılderilileri öldürülmesi gereken insanlar; zencileri ülkelerinin asalakları olarak görüyorlardı. 

Zenciler evet artık köle değillerdi ama yaşadıkları hayat bir köleninkinden hiç de farklı değildi ve üstelik beyaz adamların bir kısmı onları yok etmek için örgütlenmiş, öldürme çeteleri kurmuştu ki bunların başında da Ku Kluks Klan gelmekteydi. 

Zenciler beyazlarla aynı mahallelerde oturamıyor, aynı  lokantada yemek yiyemiyor hatta aynı umumi tuvaleti bile kullanamıyordu. 

Bir zenci ilk kez 1948 yılında Üniversitede okuma hakkı elde etti. Adı George Mcloirin idi ve yukarıdaki resimlerden birinde de görüldüğü gibi sınıfın içinde beyazlarla oturması yasaktı. Sınıfın dış tarafında ve beyazların arkasında oturması gerekiyordu.

Kısaca siyah derililer 1865 yılından itibaren artık köle değillerdi ama insan yerine koyan, bir insana gösterilmesi gereken saygıyı gösteren de neredeyse yok gibiydi.

Ama daha önce dediğim gibi ABD de bazı şeyler değişmek zorundaydı ve değişiyordu. 

Bu konuda en önemli adımı 1 Aralık 1955 de Rosa Parks adlı zenci bir terzi kadın attı:  '' Yeter artık. '' Dedi...Evet tüm ABD ye '' Yeter artık''  dedi.

DEVAM EDECEK.

( 1 Aralık 1955 --3. Bölüm-- başlıklı yazı Sami Biber tarafından 3.12.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.