Bir düş’ ün sekantı idi şiir aslında bir şiire gebe ihraç edilesi duygulardan çıkıp da yola bazense varmayı ertelediğimiz neyse tecelli edecek illa ki yarının teselli yüklü selamı.

 

 

Övünçle sever ve yaşarken

Bir serzenişten öte

Yalnızlığın duası

Vedası günün belki de

Gece gözlü şiir

Kuytulardaki hiciv

Günü b/ölüp

Dimağında saklı neyse

Yerle yeksan olmuş ruhun vedası

 

Bir apoletse konan omzuna

Bir iç çekiş

Ellerinden kayan hayatın uğruna

En çok sevdiklerimiz

Sevecen bir gülüşün solduğu ansızın

İçe dönük bir hatıra

Dış sesin bastırdığı bir hezeyan

Yaşamaktı oysa heyecanla payımıza düşen.

 

Düş kırgını bir yaş’ ım ben

Gerçekleri hatmeden bir kıvılcım öncesinde

Düş sağanağına yakalanmış bir çiçek

Gün öğütürken yavaş yavaş

Ah, uyruğu olmayan acılar

Açamadığım pare pare

Yasıma düşkün

Yankesici suretlerin düşkün kimliğinde

Devasa bir sarkıt

Bir insan mozaiği ve hiçlik

Uymadığım düzende

Tefe konduğum hece hece.

 

Kelamın sırıttığı bir sessizlik

Gözlerimden okunur derinlerde çektiğim

O acı o sarkıt o varlık

Elbet hiçliğin muadili

Bir hıçkırık

Duyansa Rabbimde saklı tecellisi

Teselli bulduğum duam ve nazenin yakamda takılı

Bir broş adeta…

 

İsmimi unutan insanlar

Hezeyan yüklü yeryüzünde

Hüzne teslimiyetim Hakkın izniyle

Çıkacağım selamet

Gökteki rakkası yıldızların

Yıldız olduğumu unuttuğum gecelerde

Mehtapla avunduğum bir sırrı sunduğum

Sarmalında inancın çöken avurtlarım

İndinde rahmetin

Semazen bir temenni adeta içimden geçen.

 

Uydusu olmaksa sevginin

Sevdiğim kadar sevilmek bir düş’ ten bile öte

Düşen gözümden yıldız tozları

Hibe ettiğim ismim ve kimliğim

Dokunaklı bir şarkı ne ki

Dokunmadığım her karede saklı mutluluk

Hatırşinas gönlümdeki kara delik

Koca evrenin yuttuğu tek lokmada

Oysaki her zerremle sevmiştim ben.

 

Sevdikçe geride kaldığım kendim

Kimliğime namzet bir çiçek ya da gözyaşı

Sinemde saklı devasa bir yara

Yamaladığım her cümle

Yaftalar uçuşan nezdimde

Yâd edilesi kim kaldı ki geride?

 

Yar olmadım şu evrene

Yarenim sessizlik

Kalemin kat izinde saklı buğusu ömrün

Kapıp da koyuverdiğim her duyguda saklı

Kaybolsam da değişmedi yolumun rotası

Bir düşüş değil asla

Bir vazgeçiş belki

Hüzün bohçam kadar hazan bütçem

Diktikçe sökülesi

Dara düştükçe gömülesi

Diri olmak ne ki?

Bunca acıdan sağ çıkamadığım

Solumda saklı hüzünlü bahçe

Tam da tam da dokunacakken kendime…


( Tam Da Dokunacakken Kendime... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 1.09.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.