üstümde bir hal var
ne kitap okuyabiliyorum
ne de canım bir şey yapmak istiyor
canım şiir yazmak istiyor

susuyor gri  gölgeler 
odanın loşluğunda dağılırken kendim 
içine kül dökülmüş gibiyim 
bir tek kelime söyleyebilmek için
bir tek cümle kurabilmek için

gecenin  ışıkları omuz omuza 
cebir ve şiddetle izin vermiyorlar 
canım pahasına şuurum direniyor
maneviyatı dimdik ayakta
göğsünü siper ederek
nihayetsiz her akçesini harcayıp
tarihe altın harflerle yazdırıyorlar adını

şehrimin caddelerine
 sessizce  güneş doğuyor 
daha ziyade rüzgar esiyor
derin ve anlamlı
her şeyi net ve açık 
velhasıl 

aklımı ikna ediyorum
henüz icat edilmemiş kavramları bulmaya
yırtılıyor tozlu perdeler
gömleği yırtılıyor gecenin
göğsüme  ay çarpıntısı düşüyor
heyelanı kayıyor düşlerimin

hiçbir gayret şaibesi göstermeden
ferasetim kapanıyor
hiçbir alameti olmaksızın 
basiretim bağlanıyor 
duygularım felç  
irade gücüm etkisiz 
kalbim sisleniyor

hiç yanmamış ocağının ateşi  
sağır ve karanlık yeryüzünün sureti 
metruk ve  köhne cephelerine yolcuyum
yer değiştiriyor hasret çığlığım
bir kekik kokusu hıfzıma yer etmiş
düş ve umut yüklü entarisi isteklerimin

heyecanlı çocuklar
şarkılar söyleyen gençler 
zihnimin siluetinde
o sokaktan  bu sokağa koşturuyorlar
gökleri yaran bir semavi nida 
vesikasız bomba sesleri 
boşlukta  kırılıp  düşüyor
aklımın  irşattan uzak köşelerine
tahammülsüz bir hortum dönüp duruyor üstümde
garip bir şekilde benliğimi sarıyor
hep birden lodos dalgası hızıyla 

iradem gerçek üstü ilişkilerle dolu 
en yakın bir sebebe bağlı değil,
bütün sebepler bir arada
kapıları kapılı
kendime ait bir ruhun faaliyetindeyim
hareketsiz  nefessiz
yerin çekim alanından kurtulmuş
ay gökte kan revan içinde 
yara bere içinde yıldızlar

yapacağım dediğim bir şeyi yapmak için 
tekrar kalemi elime alıp şiir yazıyorum
onca kasvetin cenderesinde
kaybedecek bir saniyem bile yok
her söz
hiçte üşenmeden satırlara düşüyor

bir muştunun habercisi 
ufukları delerek inzal oluyor zihnime
ahdi tazeleme manifestosu yazılıyor
şenlikler kırk gün kır gece
bir lahuti seda
ba'sü ba'del mevt bir diriliş 
bir kıyam ki ta arşa dek 

tahayyüllerim  kendi ruhumun derinliğinde 
sadrım bin bir parçaya bölünmüş  
duru sularla aklanıp paklanıyor
garip bir üşüme
bir nevi nekahet sıtmasındayım

üzerime kara bir örtü geriliyor
umutlarımı çalanların çıplak elleriyle.
tereddütteyim iki düşünce arasında 
bir şuur taarruzu
beynimin iki tarafına gidip geliyor
bir mekik gibi 
duygularımın menteşesi gıcırdıyor
her zaman var olan 
bir şeyler değil aslında

hayli zamandır bir manevi enerji 
içimde basamak basamak yükseliyor  
büyük bir hayal kentine sürükleniyorum
mefkurelerin bedenine ruh üflüyorum
en ücra bölgelerine farklı renklerden
maziye işlenen hatıralardan
huzur yüklü hislerden
sadece lafızlardan

redfer
( Bir Kekik Kokusu Hıfzıma Yer Etmiş başlıklı yazı redfer tarafından 9.09.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.