Çay kendinden geçer, semaver sır verir.
Ateş yükselir demlikte an güzelleşir.
Değer dudakların bardağa,
Erir bardak şeker gücenir…
Çay meclisine tebessümünle can gelir…

An gelir,
Ateş işkillenir ocak daha harlanır.
Mekanda an cananla yudumlanır.
Ne endaze ne sayı.
Ölçemez bu rüyayı,
Zaman çayda demlenir.

Bir alev dudakların,
Çaya değen karanfil.
Sen eline alınca duru suya kan gelir.
Çayımı yudumlarken, sen nazarımda peri.
Narin parmaklarında cümle fikrim incelir…

Gün gelir,
Anı olur demli çay ve alev dudakların.
Adını çay koyarız zorlu ayrılıkların.
Bir bakır semaveri görünce ah çekeriz.
Bükeriz boynumuzu,
Çayı yalnız içeriz.
Yâda hep canan gelir…
Ankara,09.04.2010 İ.K


( Çay Ve Dudakların başlıklı yazı İbrahim Kilik tarafından 9.04.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.