Bu sefer sayacağım adımlarımı.Her gün şu yokuşu tırmanırken aklıma gelir yarın evden başlayıp sayayım okula kadar kaç adım ediyor diye.Şimdi asansörden indim, apartmandan çıkınca başlayacağım saymaya. Bir, iki, üç, dört…

Geçen gün bir kitap okudum ölümü en çok kimin hak ettiği hakkında. Yaşama sıkı sıkı tutunup ölümden korkanlar mı bir an önce bu dünyadan göçmeyi isteyenler mi? Hayalleri, planları olan insanlar için de var mıdır ölüm?

Beş, altı…

Birkaç gün önce bir kadınla tanıştım, o akşamı beraber geçirdik. Bir sonraki gün mesaj attı bana. Saat üçe randevu verdi. Şehrimin en işlek caddesinde olacaktım, saat müsaitti… Gittim ben de. Hatırlamıyordum ki bir önceki günü sarhoşluktan. Kadın kendini pazarlıyormuş. Beni de aldı yanına bir o tarafa bir bu tarafa sürükledi.

Yedi, sekiz, dokuz…

İnsan eti gerçekten ne işe yarıyor? Ne zamanın akrep yelkovanına katkısı var ne de dünya onun hatırına dönüyor. E ama biz en önemlisi değil miydik. Hani ne işe yarıyorum ben?

On. Fakültenin kapısına gelmişim bile. E yarım saatlik yolu da on adımda geldim ya bana da helal olsun.

( On Adım başlıklı yazı sudde tarafından 24.07.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.