Makale / Araştırma

Eklenme Tarihi : 2.01.2024
Okunma Sayısı : 229
Yorum Sayısı : 8
Kuran  Eksik  Bir  Kitapmış Ben  Demiyorum Hadis Kaynakları Öyle  Diyor
''KUR'AN EKSİK BİR KİTAPMIŞ'' BEN DEMİYORUM HADİS KAYNAKLARI ÖYLE DİYOR (!)
Ne kadar yırtınırsam yırtınayım anlatamıyorum bir türlü Hz. Muhammed'in(S.A.S) Kur'ana ve akla-mantığa uymayan bir şey söylemeyeceğini. Beni hadisleri red ve inkar etmekle suçluyorlar.
Hayır efendim ben hadisleri toptan red ve inkar etmiyorum bazı sapıklar gibi. Ama bazı beyinsizler gibi de her önüme çıkan hadise(!) hemen dört elle sarılmıyorum.
Neyse... İnşallah bu sefer ne demek istediğimi anlatabilirim.
O halde başlayalım Hadis Kaynaklarından alıntılara...
1-A) Ebû Hüreyre’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Sizden biriniz tek ayakkabısıyla yürümesin! Ya her iki ayağını da giyerek yürüsün veya iki ayağını da çıkartsın.” (Tirmizi: 25/Libas 34 (1774)
1-B) Hz. Ayşe (r.a) şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v.), bazen tek ayakkabıyla yürürdü.” (Tirmizi: 25/Libas 36 (1777).
Dikkat ettiyseniz kaynak aynı kaynak. Bir sayfada Peygamberimizin tek ayakkabı ile yürümeyi yasakladığını, bir başka sayfada bizzat kendisinin tek ayakkabı ile yürüdüğünü görüyoruz.
Hangisine göre hareket edeceğiz?
*****
2-A) Hz. Ömer (ra) anlatıyor: "Resûlullah (sav) buyurdular ki: "Erkeğe, hanımını ne sebeple dövdüğü sorulmaz." [Ebu Davud: Nikah 42, (2147). İbni Mace: Nikâh 51]
2-B) Muaviye el-Kuşeyri demiştir ki: Rasûlullah (s.a.)'ın yanına varıp; Hanımlarımız hakkında ne dersiniz? diye sordum; "Yediklerinizden onlara da yediriniz, giydiklerinizden onlara da giydiriniz, ONLARI DÖVMEYİNİZ ve kötülemeyiniz" buyurdu. [Ebu Davud: Nikah 40 (2144)]
N'aapalım? Kadınlarımızı dövelim mi dövmeyelim mi? Hangi hadise riayet edelim? İlk hadis '' Döv gitsin. Soran mı var?'' Diyor, ikinci hadis '' Onları dövmeyin'' Diyor. Bir gün dövüp ertesi gün dövmesek nasıl olur?
****
3-A) İbn Abbâs'dan rivayet edildiğine göre Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Sizden biriniz, sütresiz(kırda ya da açık bir yerde namaz kılarken, öne konulan küçük set olmaksızın ) namaz kılarsa, önünden geçecek köpek, eşek, domuz, Yahudi, Mecûsi ve KADIN onun namazını bozar, bir taş atma mesafesi uzaklıktan geçerlerse namazı tamdır." [Ebu Davud: Salat 109 (704)]
3-B) Hz. Ayşe demiştir ki:"Bizi eşeklerle ve köpeklerle bir tutmanız ne çirkindir! Yemin ederim ki ben, önüne enlemesine uzanıp yatmış olduğum halde Peygamberin namaz kıldığını gördüm. Secde etmek istediği zaman ayağıma dürterdi. Ben de onları toplardım. Sonra secdeye varırdı." [Ebu Davud: Salat 111 (712). Buhari: Salat 108 (154)]
İkisi de hadis. Birinde Hz. Peygamber (S.A.S) Kadınla eşeği aynı kategoriye koyuyor (!) diğerinde sevgili bir varlık olarak görüyor. Biz ne yapalım? Eşek yerine mi koyalım yoksa sevgili bir varlık olarak mı davranalım?
*****
4-A) Abdullah ibn Ömer anlatıyor: Resulullahtan şöyle işittim: "Uğursuzluk ancak üç şeyde: Atta, KADINDA, evde hâsıl olur" [Buhari: Cihad 47 (73)]
4-B) Abdullah b. Mes'ud'dan rivayet olunmuştur: Rasûlullah (sav) üç defa, "UĞURSUZLUĞA İNANMAK ŞİRKTİR." buyurdu. [Ebu Davud: Tıp 24 (3910)]
Uğursuzluk diye bir şey var mı yok mu? Kadın uğursuz mu değil mi?
*****
5-A) “Rasûlullah (s.a.v.), Cuma’dan sonra iki rekat sünnet kılardı.” (Buhârî, Cuma: 38; Nesâî, Cuma: 42)
5-B) “Rasûlullah (s.a.v.), “Cuma’dan sonra namaz kılmak isteyen dört rekat kılsın.” Buyurdu. (Ebû Dâvûd, Salat: 236; Nesâî, Cuma: 44) .
Bunu halletmişiz. Cumadan sonra önce dört sonra bir daha dört, sonra bir de iki rekat, toplam on rekat kılıyoruz. Hadis bize uymuyorsa biz hadisi, -hem de ekleyerek- kendimize uydurmuşuz.
******
6-A) ''Kim size Rasûlullah'ın ayakta küçük abdest yaptığını söylerse inanmayın. Rasûlullah çökmeden küçük abdestini yapmazdı.” [Tirmizi: Temizlik 8 (12) Ravi: Ayşe. İbn Mâce: Tahara 14. Nesâî: Tahara 25]
6-B) Evet, peygamber ayakta işedi. “Rasûlullah (s.a.v.), bir toplumun çöplüğüne geldi ve orada ayakta küçük abdest bozdu. [Tirmizi: Temizlik 9 (13) Ravi: Huzeyfe. Nesâî: Tahara 24. İbn Mâce: Tahara 13]
Ayakta işeyelim mi işemeyelim mi? Olayın bir de '' Kabir azabının yarısı ayakta işemektendir.'' kısmı var.
*****
7-A )İbn Abbas'dan naklen, “Rasûlullah (s.a.v.) tüm organlarını birer defa yıkayarak abdest aldı.” [Tirmizi: Temizlik 32: (42); Buhârî: Vudu 23); İbn Mâce: Tahara 45]
7-B) “Rasûlullah, tüm organlarını ikişer sefer yıkayarak abdest aldı.” [Tirmizi: Temizlik 33: (43) Ravi: Ebu Hureyre; Buhari: Vudu 24, İbn Mâce: Tahara 47. Ebû Dâvûd: Tahara
7-C) “Rasûlullah (s.a.v.) tüm organlarını üçer kere yıkayarak abdest aldı.” [Tirmizi: Temizlik 34 (44) Ravi: Ali; Buhari: Vudu 25; Ebû Dâvûd: Tahara 52; İbn Mâce: Tahara 46)
Biz nasıl yapalım? Bir mi, iki mi, üç mü? Hocalarımız üçte karar kılmış. Bir kez yıkasak abdestimiz bozulur mu acaba?
****
8-A İbnu Ömer (radıyallahu anhumâ) anlatıyor: “Biz, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) devrinde yürürken yer, ayakta iken içerdik.” (K.S. 2243 C.8 S.104 Akçağ, alıntıları: Tirmizi, Eşribe 11,(1881); İbnu Mâce, Et’ime 25,(3301) 373-
8-B) Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali (ra) ayakta oldukları halde (su) içiyorlardı. (Muvatta, Sıfatu'n-Nebi 13, (2,925)
8-C Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) şöyle buyurdular: “Sizden kimse sakın ayakta içmesin. Kim unutarak içerse hemen kussun.” (K.S. 2246 C.8 S.106 Akçağ, alıntısı: Müslim, Eşribe 116, (2026)
Sünnete uygun yaşamak için suyu ayakta mı içelim yoksa oturarak mı? Ha, bir de oturarak su içerken sol elimizi başımızın üzerine koyma zorunluluğu var sünnete uysun diye.
9-A “Ben Âdem’in çocuklarının efendisiyim. "Övünmek için söylemiyorum, ama ben dünyada ve ahirette Ademoğullarının efendisiyim. Kıyamet günü yer yarıldığında ondan ilk çıkacak olan benim. İlk olarak şefaat edip şefaati kabul olunacak da benim. O gün livâü'l-hamd sancağı elimde olacak ve onun altında Âdem ve ondan sonra gelenler (müminler) bulunacak." (Tirmizî, Menâkıb, 1, Tefsir, 18; Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 1/282)
9-B Mutrıf İbnu Abdillah, babası radıyallahu anh’tan naklediyor: “Benî Âmir heyetiyle Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm’ın yanına gitmiştik. “Sen bizim efendimizsin!” diye hitap ettik. “Efendi, Allah’tır!” buyurdular. Biz: “Fazilette en ileride olanımız, mertlikte en başta gelenimizsin!” dedik. Bize: “Söylediğinizin hepsi bu veya buna yakın bir söz olsun. Şeytan sizi mübalağalı medihlerde koşturmasın!” buyurdular.” Ebu Dâvud, Edeb 10, (4806).
******
10-A “Hastalık türünden hiçbir şey, hiçbir şeye sirayet etmez (bulaşmaz.) [(Tirmizi, Kader 9, (2144). ]
10-B) “Adva (HASTALIK BULAŞMASI), safer (aç kurt/aç yılan saldırması), hame (uğursuz kuş veya intikamını almamış ruhun kötülük yapması) diye bir şey yoktur.” Buhari, Tıbb 54; Müslim, Selam 101, (2220); Ebu Davud, Tıbb 24, (3911-3915).
10-C) “Bir yerde veba çıktığını duyarsanız oraya girmeyiniz, bulunduğunuz yerde veba çıkmışsa oradan ayrılmayınız.” [(Buhari, Tıbb 30, Enbiya 50, Hiyel 13; Müslim, Selam 92, (2218); Tirmizi, Cenaiz 66, (1065) V]
10-D) “Hastalıklı olan, sakın sıhhatli olanla beraber olmasın.” [(Buhari, Tıbb, 54; Müslim, Selam, 104.)]
Hastalığın bulaşması diye bir şey var mı yok mu?
*****
11-A) İmran İbni Huseyn (ra)"Hz. Peygamber (sav)'in şöyle söyledigini işittim: "Kim Kur'an okursa (isteyecegini) Allah'tan istesin. Zira bir takim insanlar zuhur edecek, onlar Kur'an okuyup, okudukları mukabilinde halktan dünyalık isteyecekler." (Tirmizi, Sevabu'l-Kur'an 20, 2918)
11-B) İbn Abbâs anlatıyor: Peygamber(sav) "Karşılığında ücret aldığınız işlerin en haklı olanı Allah'ın Kitabı'dır" buyurdu. (Buhari, İcare 16)
Para karşılığı Kur'an okuyalım mı okumayalım mı?
******
Hâlâ hadis kaynaklarına göre Kur'anın eksik bir kitap olduğu ( hâşâ ) konusuna gelmedik değil mi? Az daha sabır. Önce bir başka hadisten (!) bahsedelim.
Ebû Hüreyre'den rivayete göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: ‘’Her kim kertenkeleyi bir vuruşta öldürürse ona yüz sevap vardır. Kim de onu ikinci vuruşta öldürürse ona birinciden aşağı olmak üzere sevap vardır. Kim üçüncü vuruşta öldürürse ona da ikinciden aşağı olmak üzere sevap vardır. [Müslim: Selam bölümü, bab: 38, no:146; Ebu Davud: 40/Edeb bölümü, Bab: 162, No: 5263]
Fâkih bin el Müğire'nin cariyesi Saibe'den rivayet edildiğine göre: Kendisi bir kere Ayşe(ra)nin yanına girmiş ve odasında bir tarafa konulmuş bir mızrak görmüş. Bunun üzerine: ‘’Ey mü'minlerin anası! Sen bu mızrakla ne yapıyorsun?’’ diye sormuş. Ayşe de ona ‘’Biz bununla kertenkele öldürüyoruz. Çünkü İbrahim (as) ateşe atıldığı zaman kertenkele hâriç, yer yüzünde olan BÜTÜN HAYVANLARIN ATEŞİ SÖNDÜRDÜKLERİNİ, fakat kertenkelenin İbrahim aleyhine ateşe üfürdüğünü Allah'ın Peygamberi bize haber verdi. Sonra Resulullah kertenkeleyi öldürmeyi emretti." Demiş. [İbn Mace: Av bölümü 12, No: 3231]
Resulullah Muhammed Mustafa(S.A.S), Hz. İbrahim'in altında yanan ateşi bazı hayvanların değil de Allah'ın ( C.C) ‘’Ey ateş! İbrahim'e karşı soğuk ve selametli ol'' ( Enbiya suresi 69. Ayet) diyerek söndürdüğünü ya da etkisiz hale getirdiğini bilmiyor olabilir mi? Hadise göre ateşi hayvanların söndürdüğünü söylediğine göre bilmiyor.( Hâşâ, sümme hâşâ) Kendisine indirilen kitapta ne yazdığını bilmiyor ( Hâşâ, sümme hâşa )
Dahası... Diyelim ki gerçekten de bir kertenkele Hz. İbrahim'in ateşi daha çoğalsın diye ateşe üfürdü ( Ben de saçmalıyorum ama bir an için öyle olduğunu düşünün.) , böyle bir ihanet sadece o kertenkeleyi bağlamaz mı? Peygamberimiz niçin tüm kertenkelelere düşman kesilsin ki?
Kertenkele düşünebilen bir canlı mıdır ki Hz. İbrahim'in yanmasını istemiş olsun? Hem kertenkelenin Hz. İbrahim'e ne garezi varmış? Derdi neymiş ki tüm hayvanlar ateş sönsün diye uğraşırken o ateş harlansın diye uğraşmış?
Maalesef tüm bunları sorgulayan yok neredeyse. Neden? Koşulsuz iman şartmış da ondan... Böyle saçma bir iman olabilir mi?
Peygamberimiz ''Hiç bir günahkâr bir başkasının günahını yüklenmez.'' (Necm Suresi 38) ayetini bilmiyor olabilir mi?
En can alıcı konuya gelelim: Madem ki bir kertenkele Hz. İbrahim'in ateşini- daha da çoğalsın diye- üfürdüğü için bütün bir kertenkele nesli öldürülmeli ( Ki kertenkelelerin 6000 Türü varmış. Hepsi lanetli(!) hepsi öldürülmeli (!) )aynı mantıktan hareketle Hz. İbrahim'i yakmaya kalkan da bir insan olduğuna göre tüm insanların öldürülmesi gerekmez mi?
Ama gelin görün ki bu ve daha nice akla, mantığa ve her şeyden önemlisi Kur'ana aykırı şeylere karşı laf söyleyince maalesef '' Hadis İnkarcısı'' Damgasını yiyiveriyorsunuz bir anda.
****
Evet, şimdi gelelim Hadis kaynaklarına göre Kur'anın eksik bir kitap olduğu ( Hâşâ.. O eksiklik beynini cebinde taşıyanlardadır. Kur'anda değil.) meselesine.
*****
“Zina yapan evlilerin taşlanarak öldürülmelerini emreden ayet Hz. Ayşe’nin döşeğinin altındaki sayfada yazılı bulunuyordu. Peygamber ölünce Hz. Ayşe onun gömülme işlemleri ile meşgulken, evin açık kapısından içeri giren bir keçi, o sayfayı yedi. Böylece taşlayarak öldürme cezası KUR'ANDAN ÇIKTI. Ama hükmü devam etmektedir.” (İbn-i Mace 36/194; Hanbel 3/61,5/131)
Evet, ben demiyorum. Hadis kaynağı diyor bunları.
Ne diyor?
Bir keçi, evet bildiğiniz o sakallı sevimli yaratık Kur'andan bir sayfayı yemiş. Yediği için de aslında Kur'anda var olan(!) recm cezası ( Zina yapan evli insanların taşlanarak öldürülmesi hükmü ) Kur'andan çıkmış.
Daha açık anlatayım:
Bir taraftan Kur'an-ı Kerimdeki şu ayete inanıyoruz:
''Yeryüzünde gezen her türlü canlı ve (gökte) iki kanadıyla uçan her tür kuş, sizin gibi birer topluluktan başka bir şey değildir. BİZ KİTAPTA HİÇ BİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK. Sonunda hepsi Rablerinin huzuruna toplanıp getirilecekler.''
Bir taraftan da '' Ama sahih hadis kaynakları öyle diyor. Sen sahih hadis kaynaklarına inanmıyor musun?'' Diyerek bir keçinin Kur'andaki bir ayeti yiyerek yok ettiğine inanıyoruz. En açık ifadesiyle Kur'anın eksik bir kitap olduğuna inanıyoruz.
Yer yüzünde hiç bir varlığın Kur'andaki bir noktayı bile eksiltemeyeceğine inanan da biziz, bir keçinin bırakın bir noktayı, bir ayeti yiyerek yok ettiğine inanan da biz... Bu nasıl bir beyin tutulmasıdır?
Yahu Allah aşkına...
”Allah pisliği akıllarını kullanmayanların üzerine yağdırır.” (Yunus Suresi, 100. Ayet) Ayetini tekrar tekrar okuyun da aklınızı kullanın.
Bu saçmalıklarınız yüzünden Türkiye'de deizm ve ateizmin çığ gibi büyüdüğünün farkında değil misiniz? Tüm dindar bir nesil yetiştirme amaç ve gayretlerine rağmen dinsiz bir neslin daha büyük bir hızla arttığının farkında olamayacak kadar kör müsünüz?
( Kuran Eksik Bir Kitapmış Ben Demiyorum Hadis Kaynakları Öyle Diyor başlıklı yazı Sami Biber tarafından 2.01.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.