Koltuğum koltuğum kadife sesi Bazen boynu bükük duruşu ondan Teselli kucağı vuslat kafesi Yalansız riyâsız dostluğu candan ----Koltuğum ceketin ince kadife ----Yer yer yaralanıp ram olmuş küfe
O benim tesellim kader yoldaşım Anlattıkça dinler sâkin ve sessiz O benim sırdaşım can arkadaşım Nefes alamazsam kalır nefesssiz ----Koltuğum hatıra yaşar aç susuz ----Kapat yüreğini kalma uykusuz
Koltuğum koltuğum duruşu efsûn İçiçe gizlenmiş çile terkibi Hayata münzevi zamana yorgun Bu yüzden görürüm onu ben gibi ----Koltuğum senle ben iki kalender ----Sevgide hakikât vefada ender
Görünce coşarım cam kenarında Bekler gelişimi her akşam üstü Kapıyı çalarım beş civarında O bilir vefâda Ahde dürüstü ---Koltuğum kulak ver bu serenada ---Sakla sırlarımı söyleme yâd’a
Koltuğum koltuğum kokusu büyü Çeker kendisine sarar sımsıkı Öyle sımsıcak ki sanki kuş tüyü Kardan beyaz gelir bana yüz akı ----Koltuğum şerhi zor şiire benzer ----Emsâlsiz âsude şehire benzer
Pencere yanında çağırır beni o yokken her yanım sanki umacı Şefkâtle sımsıkı yoğurur beni Küsmesi ızdırâb zehirden acı ----Kimseden habersiz kimse biz miyiz ----Vatanda muhacir kimsesiz miyiz
Koltuğum koltuğum sararmış rengi Bilemem yarası kimden yadigâr Ve hâlâ bitmemiş maziyle cengi, Hasretli yılların bedbâhtlığı var ---Hepimizin aslı bir avuç çamur ---Ahrete seferi dünyaya kambur
Üstünde lekeler yer yer kırışmış Tepeden tırnağa gözyaşı kadar Titrek ayakları yere yapışmış Kader arkadaşı dört beyaz duvar ----Koltuğum bahtımız ukba’ya safir ----Dünya iki oda bizler misafir
Koltuğum koltuğum sevdama şahit Nil nehri mi yoksa Fırat mı yurdun Yerinde mi hâlâ verdiğin ahit Yârden ayrıldın da virân mı ardın ---Koltuğum yaramız birbirine eş ---Elbette ateşi yakamaz ateş
Kim bilir kaç mevsim öptü boşluğu Bastığı kilimi kokladı durdu Sallanıp durması gâm sarhoşluğu Sırtındaki çıban bağrına vurdu ----Koltuğum koltuğum ahşap çarığın ----Destara benziyor başta sarığın
Koltuğum koltuğum yaşlı bir çocuk Yüreğinde gizli ahşap kırığı Sırtında yıpranmış eski bir gocuk Yeşil kumaşında sır hıçkırığı ----Koltuğum biz kaldık aşkın zebunu ----Çay gibi azizsin unutma bunu
Kıvrık çizgilerde hüzzâm şarkısı Ruhuma sükûtu besteler gibi Gönül fısıltısı yay gıcırtısı Hasta yatağında hastalar gibi ---Bir gün şad oluruz aşka seferde ---Ölümün ölümü vurduğu yerde
( Koltuk başlıklı yazı Ahmet Akkoyun tarafından 26.02.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.