1
Üst tarafta
belirttiğim üzere İslam dininin statükosu 4 unsurdan oluşuyor. Statükomuzun bu
4 unsuru yüzyıllardır saldırı altında. Bu saldırılar dışarıdan gelirse sıkıntı
değil. Ümmet birlik halinde hem fiziki hem fikir bazındaki saldırıları bertaraf
etmek için elinden geleni hatta daha fazlasını yapıyor. Belki binleri bulan
haçlı seferlerinin başarısızlığı bunun kanıtı.
19 ve 20. Yüzyıldan
itibaren ise fikri saldırılar hız kazandı. Marksist-materyalist bilimin elde
ettiği başarılar maalesef hem dünyevi hem uhrevi hayatımıza zarar verdi. İslam’a
değil elbette bizler gibi yarım Müslümanlara zarar verdi. 1453 Batı için milat
oldu. O tarihten sonra yeni çağ başladı.
Batılı ülkeler kiliseyi devre dışına çıkartıp karanlıktan kurtuldular. Reform
bunun için yapıldı. Kilisenin tahakkümünde karanlıkta yolunu kaybetmiş batı
için reform zorunluydu.
Doğrudan İslam
dininde reform yapılmasını dillendiremeyen bizim günümüz aklı evvellerinin
anlamak istemediği ise tecdit) (Sözlükte
“yenilemek, yeni bir yol açmak” anlamındaki tecdîd, bir işi ya da bir şeyi ciddiyetle ve bir yöntemle yeniden
ve aslına uygun biçimde yenileme faaliyetini ifade eder.DİA) ile
reformun (Reform ya da inkılap, yanlış, yozlaşmış, tatmin
edici olmayan, vb. şeylerin iyileştirilmesi veya köklü değiştirilmesi. Vikipedi) aynı olmadığıdır. İslam geleneğinde tecdit her zaman vardı. İlam
tarihinde insanlara bağlı olarak bir dejenerasyon sık sık ortaya çıkmıştır. Muhaliflerinin
Peygamber zamanında yoktu diyerek kabul etmedikleri Tasavvuf’un, dini hayatta
ortaya çıkan gevşeklikten ortaya çıktığı anlaşılmaktadır. Ünlü alim ve
mutasavvıf Hasan Basri’nin sahabelerden bahsetmesini isteyenlere “Onlar sizi
görselerdi katlinize cevaz verirlerdi” cümlesi güzel bir örnektir. Belirtiğimiz
üzere İslam tarihi boyunca hurafelerin dini hayatı işlevsiz hale getirmesi sık
sık meydana gelmiştir.(Günümüzde olduğu gibi) Samimi İslam alimleri bu duruma
müdahale etmişler (İmamı Rabbani vb.) Bazıları da daha sonra takipçilerinin
yorumları ve yanlış cümleleri yüzünden reformcu olarak nitelendirilmişlerdir.
Önceki bazı
yazılarımızda da belirttiğimiz üzere Söz dinimizde son derece önemlidir.
Kelime-i Şahadet bir cümledir ve kişiyi Müslüman eder. La (yok) ve Ene (Ben)ise
kişiyi dinden çıkarabilir. Bilmeyenin mazereti vardır ve geçerlidir ama bilen
veya bildiğini iddia edenin 40 düşünüp 1 konuşması gerekir. Allah her şeyi
hakkıyla bilendir. Selametle.