Yalnızlıktan mı söyle ? Meyven ne kadar acı ;
Nicedir zikredersin, dağı elma ağacı ?

Senin gibi var mıdır ? Yalnızlığına gülen ;
Kaç çoban gelip geçti ? Dibinde gölgelenen ...

Eğilmeye başladı senin gibi bedenim ;
Dalından kızak yapan, o güzel çocuk bendim.

Seni beklemek yordu, beni koşmak bilesin ;
Eskiye benzemiyor, rüzgara duran sesin...

Gündüz güneşe gülen, nerede yaprakların ?
Uzun kış geceleri, sevgilisiydin karın...

Beklemek ne güzeldir, öyle koyun koyuna ;
Seni de getirmişler feleğin oyununa !...

Kaç yıl oldu saymadım, görmeyeli biz, bizi ;
Anla, yakacakmışlar gün olup ikimizi !...

Seni harlı ocakta, beni de cehennemde !
Şimdiden yanadurur, ateş benim sinemde...

Kimler yanılttı beni, senin bilirdim cennet ;
Kalubela’dan beri, kardeş mişiz ebencet ...

Çıplak kalmak nedemek, tadıp da bir bilseler ;
Üstümüze uymuyor, ne gündür elbiseler ...

Kolunu versen bana, yine bir kızak yapsam ;
Remzi Dayı dövse de, hüngür hüngür ağlasam !...

Gördün ya akibeti, dağ çıplak, ova çıplak ;
Yalınayak gelmiştik, gideriz yalınayak...

Küçüldükçe küçüldük, artık büzülüyorum ;
Kuşlar ne yapar sensiz, o na üzülüyorum !...

Hadi aç kollarını, bu bir ölüm busesi !
Sarıyor dörtbir yanı, şimdiden kanat sesi ...



Hayrettin YAZICI
( Yalınayak başlıklı yazı HayrettinYazcı tarafından 14.11.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.