gecenin rahmınde dölleniyor düşler

Yalnızlığın karantinasında

Gözlerini kamçılarken kirpiklerim

Efsunlu esinlerin en kör yanında arıyorum gölgeni

Karanlığa belenmiş

Gayri meşru çocuklar gibi piç damgalı şiirlerin

Yetimhane kaçkını mısralarında…

 

 

 Ben sen olmalıydım

Özlemek bu kadar yakışır mıydı tebessümüne

Hala ilk günkü kadar yakınım

Temasından sen akan resimlere

Hala sayfalar onarıyor

Talihimin yıkıntılarında unutulmuş hüznümü…

İsa’nın sabrını dilemeliyim

Bir martı kanadına yığılmışken kahrım

Uçsuz bucaksız bir deniz mi taşır bu bedeni

Bir çarmıhlık ömrüm kala…

 

 

 İçimde ardından rahmet okuduğum   

O melun üç harften kalan izler

Topuklarımda sana duyarlı mıknatıs yorgunluğu

Yollarını gözler…

 

 

Kimsenin yardım edemeyeceği bir yerdeyim

Duvar diplerine paslı çivilerle yazılmış

Utanmadan sevilmeyi bekleyen kırık bir dizeyim şimdi

 

                                                          Dudaklarından dökülürken son nağme…



      ~ Nazlıcan~

( Son Nağme başlıklı yazı nazlı can tarafından 20.08.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.