Ölüm kokusu sinmiş bir aşkın söz yitimlerindeyiz şimdi..

Teneşir mi paklardı bizim aşkımızı da ne dersin..
Tanıştığımız yağmurlu akşamda toprak kokusu sinmiş hava mıydı aşkımızın son noktasını koyduğumuz bu kayaç birikintileri..

Üzerime atılan ihanetlerini savurma..
Gözlerinden kopan o soğuk bakışlarla vur yüzüme tam isabet göz yaşlarıyla..

Şimdi kaç metrelik bir kefen sarar yokluğundan titreyen kanamalı yüreğimi..
Geçmişinin raporlarına kazınmış biten bir aşktı bizimkisi..
Sonu baştan belliydi bu fani dünyada kurduğumuz seçmece hayaller masallarında..

O değil de..

Seviyorum’ların acıtıyor beynimin en sol yanını seni düşündükçe..
Kaç kibrit bitirdim yokluğunda yaktığım sigaralarla..

Kalbimin tam ortasında söndürdüm biten her duman sarılı zehri..
Rahatlamak için yetmiyordu tüm yapılanlar, yanımda eşlik edecek bir “Sen” olmadıkça..

Ömrümün geri kalan zamanları senin avucunda duruyor şimdi hissediyorum yere serpişlerini..

Ayağa kalkmaya çalıştıkça karşımda duran bir “Senn…”
Sonra yakarış içinde kendimi ağlamaların en hıçkırıklı halinde bulan bir “Benn..!”

Geçmiş zamanlarda yaşayan bu çehrem..
Ve gelecek zaman dilimlerimi gözlerimden bir çırpıda çeken “Senn…!”

Kanamalı aşklar kıraathanesinde acıları oynuyorum bir başıma..
Yine de yeniliyorum..
Karşımda sen olmadıkça..


...Yağmur YERLİKAYA...
( Kanamalı Aşklar Kıraathanesi... başlıklı yazı Yağmurtanem tarafından 17.01.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.