-----------
Mişa,
Ey dilimin altında zehir olan söylem
Bir gün dönüp şiirle beni vuracaksın
Annemin kısık yüreğinden öğrendim mahremiyeti
Y/etkin adres..
Derdi ki,
-Herkesin namus anlayışı farklıdır
Sen önce kendinde ara, sonra başkasının içselliğini sor
Ruhundaki hicretin talakını düşle
Akşamları yırt orta yerinden
Mührün en kara tarafına yıldız ekle..-
Örtün gözlerimi hayalden önceki hayalerle
Ey dilim,
Yorgun akşamları sıratımın mühletinde beklet
Bin defa yakılışımızın ya da ölüşümüzün uhdesi söylencemiz
Kaç lisanda hasmımızın sırtından vurma dürtüsü
Harf harf dökülüşümüzdür mısra aralarına
Yüreğimize taş basan sevdaydı
Dağ dağ serenat ve ukba
Gözlerimize mil çekilirdi mirim!!!
Bakışımız engellenemez(di)
Seviyi şehvet sanan beyhudelik uğramadı bize
Hâlâ bâkir ve kutsi aşk- içimize deva gibi aheste gibi düşen
Efsunlu bir bahar gibi
Sıcak ve sevecen..
Bir tek anı düşlemek
Sisli aynalardan yüzümüzün kirini aydınlanırken
Nur timsali bir bab
Açılışa ellerimin yasından sevgili beklentileri
Tarumar oluşumuzun hal-i ruhiyesi
Düşer uhde içimize
Yar saçından geçen amber kokusundan sarhoş
Gurbet habercisi
Nurettin Önder