Kurt, tilki bir de aslan

Ava çıkmış bir zaman.

“Birlikte rahmet vardır,

Ne bulursak o kârdır.”

Diye karar vermişler.

Ormanda yürümüşler.

Şansları yaver gidip

O gün iyi av edip,

Çekilmişler bir ine.

Kurt ile tilki hile

Düşünürken aklından,

Emir gelmiş aslandan:

Ey koca kurt haydi sen,

Başlayıp önce benden,

Avımızı paylaştır;

Açlığımı yatıştır.

 

Kurt demiş: — Padişahım,

Yüce soylu kralım.

Sen büyüksün, sonra ben...

Tilki de ikimizden,

Küçük ve geridedir.

Paylarımız bellidir.

Yaban öküzü sana,

Şu dağ keçisi bana.

Tilki kardeş tavşana,

Uygundur kalıbına.

Buyurun da yiyelim,

Yorulduk, dinlenelim...

 

Aslan birden kükremiş.

Kurt ve tilki titremiş:

— Ne söylersin sen ahmak!

Yok mu sen de utanmak?

Ben varken sizlere pay,

Vay seni eşek vay vay...

Eşekten de kötüsün,

Sen köpeğin tekisin!

Hay seni kaz kafalı,

Kim ormanın kralı?

Verirsem alırsınız,

Vermezsem bakarsınız.

Yaklaş şöyle yanıma,

Bakayım suratına!

 

Kurt titreye titreye,

Başlamış yürümeye.

Aslanın yakınına

Gelince karşısına,

Bir pençeyle serilmiş.

Ciğerleri delinmiş.

Ölüp gitmiş zavallı...

Ormanların kralı,

“Tilki!” diye seslenmiş.

Bir de onu denemiş:

— İkimize üçünü,

Pay et göster gücünü!

 

Sıra ona gelince

Tilki diz çökmüş önce:

— Tümü sizin kralım.

Bir sıraya koyalım.

Yaban öküzü var ya,

Sabahki kahvaltıya.

Dağ keçisi öğleye,

Uygun olur yemeye.

Sona kalan tavşan da

Kralıma akşamda,

Leziz bir yemek olur.

Kendisine sunulur...

 

Tilki üçünü avın

Yemesine aslanın,

Ayırarak belirtmiş.

Aslan şöyle söylemiş:

— İşte budur adalet!

Kimden öğrendin hayret?

 

Tilki demiş: — Efendim,

Kim olurum ki, neyim...

Siz yüce kralımız.

Olacaktır farkımız.

Siz her şeyin sahibi,

Ormanın tek hâkimi…

Bu tür pay etmeyi ben,

Yatan kurdun hâlinden;

İbret alıp belledim.

Güzel oldu eminim…

 

Tilkinin cevabına,

Aslan demiş ki ona:

— Bu herkese ders olsun!

Üçü de sana kalsın.

İbret aldın ya kurttan,

Sen de oldun bir aslan.

Artık tilki değilsin,

Bizlerden birisisin...

 

Aslan kalkıp giderken,

Tilki demiş içinden:

“Şükür olsun Mevlâ’ya.

Yaradan’ım Huda’ya...

İyi ki önce ona,

Söyledi sonra bana.

Yoksa helâk olurdum,

Ben nasıl kurtulurdum?

 

Mevlâna da Allah’a

Hamdeder, der ki sana:

“İyi ki son ümmetiz.

Çok örnekler biliriz.

Helâk olan kavimler,

Ne güzel örnektirler...

Geçmişleri düşün ki,

Onlar kurt, bizler tilki.

Başlarına geleni,

Anla, koru kendini.

 

Ahmet KARAASLAN (DEDEKORKUT38)

07/07/1998 - KAYSERİ

( Aslan Kurt Ve Tilki Mevlna Masallarından Şiirlerim başlıklı yazı DEDEKORKUT38 tarafından 29.05.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.