Benim için sıradan bir gündü. Gidip çaybahçesinin en mütena yerine,birbaşıma oturacak,içime temiz hava,gözüme yeşli doldurup,iki çay,birkaç sigara eve dönecektim. Tabi ki sonuçta döndüm ama,biraz tahminimden geç döndüm.

Ben bahçede bulunan en son masanın yanında ki,ikinci masayı seçip oturmuştum ki,iki bayan gelip telaşla masa beyenmeye çalıştılar,en son masayı seçip,oturdular;iki üç,derken altı bayan oldular. Belli ki bahçeye yakın oturan aillelerin kadınları. Hepsi bir tişört bir pijama,aşofmen katıyla,yani sokak içi kıyafetleri ile gelip oturdular. Yüksek sesle konuşmaya başladılar..Masa mı azıcık uzaklaştırmayı denedim ama,kadınlarda tempo oldukça yüksek. Çare yok dinleyeceğiz!...

Bir yandan gecenin serinliğinin de çöktüğü bu saatlerde,sizce,bizim kadınlarımız ne konuşur?
İlk aklınıza dedi-kodu gelir;sonra giyim-kuşam,yeni açılan mağazalar-dükkanlar,hafta içi düğün nişandan kalan anılar,kuaför,ayakkabıcı,saç,tırnak bakımı ve çocuklar...Hayır,yanıldınız..Hiçbiri değil. Kadınlarımız tam üç saat tarımı tartıştılar. Araya tek bir-latife-şaka sokmadan. İçlerinden biri;

-Abla işler iyi gitmiyor! Artık traktörlere,benzin,mazot ve ilaçlara çalışıyoruz. Bir de bankalara...Boşa selsefil oluyoruz tarlalarda...Diğeri;

-Pancar kotasıyla birlikte,anamızı ağlattılar..Pancardan üç,beş kuruş kalıyordu. Desteklemeleri karmakarışık hale getirdiler..İşimizi-gücümüzü bırakıp,bir de bunlarla boğuşuyoruz! Aha,yine sonbahar geliyor;tohumdu,ilaçtı,mazottu,bankaydı,kooperatifti,okuldu,çocuktu,yakacak,yiyecek..Sahi abla ne olacak halimiz?...Diğeri;

-Bizim adamlar eski adamlar değil,adam sabah kalkıp çekip gidiyor! Yine İzmir’e gitmiş,çocuklardan duydum...Diğeri;

-Ne yapsındı,adamlarda haklı. Onca çalış,didin,yine borç gırtlakta. Benim adam yıllardır vallahi uyku uyuyamıyor. Birşey söyleyince;"Hanım içimden gelmiyor!" diyor. Çocuklar da artık babalarını örnek alıyor. Dedim ki;"Yavrum siz babanıza bakmayın,onun işi bitmiş.Sizin önünüzde kocaman bir hayat var,mahvolursunuz!" Canımızı dişimize takıp çalışmalıyız. Hepsi birden " Ama anne!..." dediler.Ben de,çaresiz,susup kaldım. Diğeri;

-Hayret,bir Allah’ın kulu da kalkıp birşey demiyor. Lanet çıksın,zaten televizyon falan bakasım yok. Artık kimsenin suratını görmek istemiyorum.

Avrupa Birliği’nin tarım üzerinde ki baskısından,ithalat ve ihracattan,enflasyondan sözetti. Fabrikaların kurnazlıklarından. Bezelye,domateste oynanan oyunlardan. Arazilerin yabancılara satışından. Artık,toprağın tadının,tuzunun kalmadığından sözederek cümleyi bağladı.

Ben son sigaramı içip,ayrıldığımda tartışma ve konuşma,aynı hararetle devam ediyordu.

Ben bir eski tarımcıyım. Bu mesleğin en uç noktasında görev yaptım yıllarca. Kadınlarımızı,önünde hayvanlar,sırtında çocuk,elinde çapa,çepin çok gördüm. Çok gördüm,terli yüzleriyle bir testi suyu başlarına dikerken..Ve tarla başına bağdaş kurup şükrederken...Fakat işin arka planıyla;düşünme,üretme,harcama,kısaca sevk ve idareyle bu denli içiiçe oldukları ilk şahit oldum.

Modern hayatta olduğu gibi,biline ki,kadınlarımız artık ücrada da,çok dedikoduyla,oya işiyle ilgili değilller. Toplum ve aile sorumluluğunun tam da göbeğinde yer alıyorlar. Beyler,artık iş yaparken mutlaka kadınlarımıza müracaat etsin. Onlar artık çok değiştiler. Yine çok konuşuyorlar,hem de çok önemli şeyler konuşuyorlar..İmkanım olsaydı da,keşke o masayı bir canlı yayına aktarabilseydim. Bu imkansızlığıma çok hayıflandım...

Bütün kadınlarımıza,selam,saygı...



( Kadınlarımız Konuşuyor başlıklı yazı HayrettinYazcı tarafından 7.08.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu