Kibrin yılan olup da, çöreklenirse sola
Yeşil zehrini kusar, meyletme sakın ola
Öfke bir kasırgadır, esti mi yıkar geçer
Nefsine düşkün isen, mutlaka seni seçer
Hak yolundan ayrılan, iğva ile puslanır
Gaflete düşen insan, musibetle uslanır
Doğru menzile yürü, verme sakın hiç mola
Nefsin peşinden koşup, takma iblisi kola
Her sözü düşünüp de, varmalı bir karara
Vicdanını dinlersen, uğramazsın zarara
Benlik öne geçmeden, tutmalı yakasından
Benim diyen garibin, geçilmez cakasından
Kin öyle bir ateş ki, yaktı mı külün kalmaz
Gel gör ki insanoğlu, asla hiçbir ders almaz
Nankör ise bir kişi, hiç düşünme kaç derler
Büyükler ne mantıklı, ne güzel laf ederler
Hainlerin gönlüne, her an bir baykuş konar
İş işten geçmeden git, kırdığın kalbi onar
Rızkı veren Allah’tır, el uzatma harama
Yalan dolan var ise, edep hayâ arama
Fitne fücur çok ise, dirlik olmaz dünyada
Fikir ayrı ayrıysa, birlik olmaz dünyada
Büyük konuşma dilim, meyve toprağa düşer
Böbürlenen gönüller, boş bir gururla şişer
Dost diye bildiklerin, bir bakarsın ki düşman
Verdiğin vakte yanıp, olursun hepten pişman
Söz gümüş sukut altın, boş konuşansa cahil
Gönül denen deryada, yüzer hep fikri ehil
Kalbin delikanlısı, erkek kadın gözetmez
Mert olursa bir kişi, haksıza boyun eğmez
Dengeyi kuramazsan, vicdan ile yürekte
Kaba kuvvet deneme, iman olmaz bilekte
Hata insana mahsus, lakin yapmayacaksın
Doğruya gönül verip, yoldan sapmayacaksın
Akıl akıldan üstün, fark var her bir fikirde
Düşünmeden konuşma, hikmet ara zikirde
Gönüller hoş olmalı, huzur, umut dolmalı
Doğruluk güneş gibi, yanlışlar tez solmalı
Özünde varsa balın,
akıtırsın sözüne
Güneş olup doğarsın,
tabiatın gözüne
g.öz))