Hüzünlerin darası, gözlerimden kayanlar
Denizin okşadığı, unutulmuş sahilde
Hep kavgaya hazırdır, sömürerek doyanlar
Bütün büyük savaşlar kıvılcımdır cahilde
Beynim dertle uğuldar, karabasan misali
Çöreklenir acılar, gece çöker evime
Eylemler bedenimin, keyfe dönüşmüş hali
Filler ordusundayken, cüce kalmak neyime
Nefessiz kalır isem, çözülür fikrin bağı
Ölüm kuşları tüner, sahipsiz otağıma
Bir hükümdar bakışı, şehzadenin ocağı
Fetih türküsü gelir, taht kurar dudağıma
Yapraklara yazılan, bir hüzündür defterim
Sahipsiz karanlıkta, büyüyorum ay gibi
Umutlar tükenince, aksa ne olur terim
Karanlık mahzen olur, ipsiz kuyunun dibi
Özgürlüğün olduğu, yere kadar kavlimiz
Ara sokak başında, ölüm olduk yıllardır
Duvara yazdığımdan, daha büyük sevgimiz
Çalındı düşlerimiz, yarınlar hep yollardır
Kelimeler zulamda, bekleyen tek silahım
Eylülleri, martları, şubatları yaşadım
Dipçiğe aşinadır, nasip olmaz felahım
Ahımla ilerledim, yürüdüm adım adım
Yalın ayak koşarım, ova olan dağımda
Düzde yüzü kaybolan, nice adamlar gördüm
Çiğdemler vurulurken, kan olmuş toprağımda
Otuz bin kere soldum, milyon kereler öldüm
Kanatlarım kırılıp, ecel olursa adım
Dudağımda bilenen, bıçak kalsın anılar
Bir ben mi sevgisizim, dostlarım yok mu kadim?
Her eylemde ruhumun, dirilen bir yanı var
Seslendirme:Zekeriya EFİLOĞLU
Gaziantep
8 Ağustos 2012