Müstakil bir evdi
Beyaz
badanalı duvarları vardı
Pencerelerin dört bir kenarı
Vişne çürüğüne çalardı


Çatısı bile olmayan katımıza
Arka taraftan bir merdiven çıkardı
Hemen önünde
Sonradan betonu atılmış
Balkon diye kullanılan bir yükseklik vardı
Halıyı yaydık mı, sarayımız olurdu !


Elli metre yukarıda
Amcam yaşardı
Benim babamla, onun babası ayrıydı
Özden de öteydi
Sarıldığında babamı aratmayan şefkatiyle...
Güldüğünde dünyaları vermeye hazır bekleyen ben
Esprileriyle gülmekten ölürdüm nerdeyse...
Hele o her sabah işe giderken
Sıktığı parfümün kokusu
O giderdi ama kokusu kalırdı
Offff...! Hala burdumda tütüyor doğrusu
Çok hoş kokuydu...
Sivri lakin tatlı dilli
Deli dolu, ana yarısı
Kafa dengi yengem
Ve
Birbirinden güzel
Dünyalar tatlısı kuzenlerim


Büyük olan esmer
Şimdilerde liseli
Zeki mi zeki
Küçük olan sarışın
Biraz da zıpır
Sanata ve sanatçıya düşkün
Mankenliğe özenti
Ne çok sever
Ne çok özlerim ikisini


Gecemiz gündüzümüz
Hatta
Yememiz içmemiz dahi birdi bizim
Sabah o sevimli parmakların, zilimize dokunuşuyla uyanırdım
Biraz da kızardım
Dokunmaktan öteydi çünkü
Siren gibi çınlardı
Rüyamın en güzel yerinde
Biz uyandık, uyanın diye...
Sonra kalmazdı ki sinir minir
Öyle candandılar ki


Akşam çayıyla, çekirdeğiyle başlayan oturmalarımız
Geç saatlere kadar sürerdi
Çocuk yaşlarda.
Hele de On Bir Ayın Sultan ' ında.


Balkona kurardık soframızı
Şöyle serin serin, komşulara karşı
Bazen Ayten abla da koşardı
Bir kaç tabak yemekle sofraya
Berfin ' in upuzun saçlarını örerdik
Öperdik, koklardık, severdik
Tatlı niyetine yerdik...
Bazende kuzenlerimin ama hepimizin olan
Amcacığımın eseri
Kamelya da kurulurdu sofra
Sonra uyandırırdık anne babalarımızı
Yemekler yenir, çaylar içilir
Niyetler edilir
Ardından Güneş ' in doğuşunu beklerdik
Kuzen kuzene, can cana
Sevgiyle
Belki de Aşk ' la


Kucağıma yatarlardı bazen ikisi de
Bir anlatır, iki öperdim yanaklarından
Özgoş ' um derlerdi.
Hala olamayacağımdan
Hala da derlerdi
Ama ben onları kardeş bilirdim
Kardeşimden ayırmazdım zaten
O nasılsa, onlarda aynıydı
Et tırnak gibi bir bütündük hepimiz
Birimizin gülüşü hepimizin
Birimizin yaşları yine bizimdi...


Ahhh, ahhh... !
Bu kadar özlenir mi be
Nasıl da işlemiş içime sevgileri
Onlarla kesilmiş göbeğim sanki
Onlarla ölmek için yaratılmışım
Onlarsız yarımım sanki !



Çatıda otururduk bazı geceler de
Yıldızlara daha bir yakın olurduk sanki
Uçabilme hayalleri kurardık hep birlikte
Çocukluk işte !
Çatımıza sarkan erik ve armut ağacından
Ara öğünleri çıkartırdık zaman zaman
Köyde boldu bunlardan...


Temiz bir havası vardı köyümün
Zır zır araba kornaları çalmazdı mesela
Tek gürültü gece gündüz
Saklambaş oynayan, top sektiren
Birbirini kovalayan
Çoluk çocuk sesleriydi
Bazen büyükler de karışırdı oyunlara
Çocukla çocuk olur
Sevinçlerini paylaşırlardı...
Ali Bey Amca ' dan dondurmalar alırlardı sonra
Terleyince serinlemek adına
Kızardı anneler belki ama
Kıyamazlardı valla.
Zaten yaramazlardı o zaman...


Şimdi ne market görevlileri alabildi
Ali Bey Amca ' nın yerini
Ne araba sesleri doldurur
O tatlı gürültünün yerini
Ne deee...
 Her hafta görsem dahi
Biter kuzenlerime özlemim !


Ne o sohbetlerin yerini alır
Bakılan fallar
Ne kalbimden silinir
En tatlı hatıralar
Ne de özlemleri küçültür
Bu satırlar
Hiç birşey eskisi gibi olmayacak belki ama
Onların sevgisiyle yaşayacağım daima...!



Ve biliyorum onlar da bizi çok özlüyorlar
O günleri hatırlayıp gülümsüyorlar
Zaman zaman hüzünleniyorlar
Ama sevip sevilmenin
Mutluluğuyla yanıyorlar !




Not:Sizi çok seviyoruuuuuumm
Ve de çoook özlüyorum.... !






( Köyümü Ve Kuzenlerimi Özledim başlıklı yazı ösqee tarafından 9.08.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.