Bıraktığın güllerin boynu bükük 
Görmeyeli beri seni. 
Sarardılar vazolarında onlar da
Benim gibi...

Boş parfüm şişesi yokluğun 
Ciğerlerimi eritiyor.
Durmadan, soluklanmadan
Alıp verdiğim her nefeste
İçimi biraz daha çürütüyor yalnızlığım. 


Bıraktım oysa geride bir yerlerde 
Senli bir aşkın içine, dağıttım ben beni. 
Duyuyorum, susuyorsun, öyle 
Uzaktan, yabancı bakıyorsun, ama 
Korkarım bu çırpınışlarım 
Uzaklığında da bulur, yakar seni.

Çıksan yoluma, yüreklice şöyle 
Vursan göz bebeklerimden yine. 
Yine atsan, seni seviyorum kuyularına
Kaybetsem sende kendimi...

Yalan söyledim git derken
Duymadın bile doğrumu, değil mi 
Şu kapı şahit, duvar duydu
Sor vazodaki güllere 
Kal çığlıklarımı onlar da gördü.

Bırak, keyfince coşsun yalnızlığım.  
Ne zaman sus dersin bana, gelir
Çözüp tel örgüsünü, gözlerinin 
Bakışlarındaki soğuk ne zaman ki elverir 
Çiçeklerin güne küskün yaprakları gibi 
Çözülür dilime bağ kelimelerim. 
Eriyip avuçlarına, dökülürüm bir bir... 

 




( Dil Bağı başlıklı yazı HakanTunçtan tarafından 16.09.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.