AKÇAKENT

Bahçesinde gonca güller açılmış.
Çiçeklenmiş, kokar dalın Akçakent!
Etrafına lale sümbül saçılmış.
Yeşile karışmış alın Akçakent!

Kırşehir ilindir mermerden taşı...
Çeker yiğitlerin her yerde başı.
Ekmeği lezzetli tatlıdır aşı.
Dökülür petekten balın Akçakent!

Çerkez köyü diye söylenir şanın.
Damarında atar asil Türk kanın.
Mahsenli köyünde şıh Alim canın.
Bozkır diye çalar telin Akçakent!

Bahçesi meyveli dağlar meşesi,
Ötüşür kuşları boldur neşesi.
Sevenlere açık gönül köşesi...
Gel gel eder bize elin Akçakent!

Çiçekhane türben muştunu takar.
Al yeşil giyinmiş kızlar can yakar.
Kaynak pınarların buz gibi akar.
Çağlar derelerden selin Akçakent!

Yağmur dede gelmiş geçmiş buradan.
Unutulmaz yıllar geçse aradan.
Ne güzel yaratmış seni yaradan.
Çiğdemli yamacın belin Akçakent!

Her yerde dik durur yoktur minneti.
İlminde ibadet farzı sünneti.
Yalan dünyamızın yeşil cenneti.
Aşıklar diyarı ilin Akçakent !

Ramazan’ım derki serindir yazın.
Öter göllerinde ördeğin kazın.
Yaslanıp dağlara çalınca sazın.
Bozlak söyler senin dilin Akçakent!

Temmuz 2005
( Akçakent başlıklı yazı Ramazan Kurt tarafından 17.09.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.