Dağda buğday oldum deste dizildim,
Biçilip toplandım sürdüler beni.
Değirmen taşında  hayli ezildim.
Kağnının sırtına  vurdular beni.

 

Bembeyaz un oldum doldum kilere,
Kürek kürek kondum ince elere,
Fatma yardım etti verdi Güler’e,
Su döküp teknede kardılar beni.

 

Oklavayı  alıp yumak açtılar,
Kızgın saç üstüne  tutup saçtılar,
Yorgunluktan bitkin, karnı açtılar,
Çökelekle  dürüm dürdüler beni.


Bir sofra bezini çekip  gerdiler,
Tepsilere koyup  Gül’e verdiler,
Arta kalanımı yere serdiler,
Bir bohçaya koyup sardılar beni.

 

Var mı şu dünyaya  baki kalacak, 
Her buğdayın sonu böyle olacak,
Alacağım olsun kulda alacak,
Arpadan mülayim gördüler beni.


İlhami’yim fena yandı bu canım, 
Isırıktan arşa çıktı amanım,
Daha hazin oldu fani  encamım,
Güler'in karnında buldular beni.

( Buğdayın Dramı başlıklı yazı i.arslantaş tarafından 23.10.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.