Düşüp de eşme yaranı. Eşip de şaşma haline âlemin. Kaşıyıp da kanatma, kanatıp da kalma
pansumansız, dostsuz. Düşersen ilk
tanıdıkların gider. Sonra herkes… Kalan anandır sonra baban. Gerisi yalandır
yalan. Buna inan.
Şaşırırsın
ilkin ‘Hani dostum nerede? Arkadaşım can yoldaşım? Sevdiklerim nerede? Ara ki
bulasın. Gündüz gözüyle fener elde! Ah
zamane filozof. Bir Allah’ın kulu görünmez olur sana. Kahır olur, eziyet olur
bu hal sana. Ah vefa! Hep cefa olur sana. Elden ayaktan düşme
sakın. Güçten takatten düşme. İlk sevdiklerin yüzüstü koyar seni. Kalırsın
ortada tek başına. Bir dost eli ararsın nafile! Bir can dostu ararsın boşuna!
Bir güzel söz, bir umut verici laf, bir ayakta tutacak cümle beklersin. Yok
yere beklersin. Elin havada kalır. Gözün
kapıda. Kulağın pencerede…
Düşme sakın! Sakın düşme! Deşme yaranı bir
daha, tımar etme! El ilaç olmaz sana, yel olur gider hısmın. Yaban olur gider
yakın sandığın kısmın. Kimseden medet umma! Varsa anandır yanında olan, babandır
ardında duran. Gerisi bal gibi de yalandır. Ana baba kalandır her şeyden sonra
herkesten… Varsa yoksa onlardır gerçek olan, gerisi dublajdır inan. Düşüp deşme bir daha yaranı, eşip de gün
yüzüne çıkartma çıbanı. İçinde büyüyün bir yaradır yalnızlığın kaşıyıp da
kanatma derdini.
Merhem olanın yok. Derman olanın yok.
Düşme
sakın. Sakın düşme! Düşersen ilk
yakınların terk eder seni. Eşin dostun hısmın kısmın çekip gider. Arkadaşın
yoldaşın ülküdaşın basar gider. Değmez hiçbir kimseye ve hiçbir şeye, düşme!
Düşme, düşersen ilk yakınında olanlar basar tekmeyi. Acır ruhun tenin ağrımaz.
İçin burkulur alçı tutmaz. Kanın akar fitil tutmaz. Kalırsın öylece, yaralı, tek başına,
çaresizce. Kader dersin haline bakıp, lanet olsun dersin belki de. Düşersen kimse kol kanat germez sana. Üşürsün
ısıtan olmaz, acıkırsın doyuran olmaz, kanarsın tampon olmaz kimse. Anandır
yanında kalan, babandır ardında duran. Gerisi yalandır inan.
Düşme sakın. Sakın düşme! Aşka düşme, düşersen ezilme.
Sevgili bugün olandır yarın olmayandır. Bugün zevkini sürendir yarın kahrını
süren değildir. Kaptırma kendini öyle. Yitirme aşkın deryasında. Mecnun’a
çıkmasın adın millet gülmesin. Aşka
bulaşma, bulaşsan da zayi etme kendini. Ziyanda olursun hem, zararlı çıkan.
Aklını boş şeylere meyletme, sana doğru yolu gösteren yoktur. Ters yola
koyanlar çoktur seni. Yolunu kaybettiğinde haline bakıp üzülenler yoktur,
gülenler ne de çoktur. Düşersen anan yanındadır baban. Gerisi yalandır inan.
Yanan yoktur sana, delicesine kanan yoktur. Haline bakıp acıyan vardır, el
uzatan yoktur. Ahvalini görüp yüz çeviren boldur. Bu çetrefilli bir yoldur.
Akıl veren çoktur. Doluya koyarsın almaz, boşa koyarsın dolmaz. Halini idrakin
almaz. Vaziyetini mantığın çakmaz. Nerede dersin konu komşum? Eşim dostum hani?
Ne oldu bunlara? Neredeler? Ne yaptım onlara? Bir teselli sözü belki de
beklediğin. Bir hal hatır sorma… Bir güzel söz… Bir moral verici, teskin edici
söz… Ah yok işte!
Düşme
sakın. Sakın düşme! Düşersen arkanda
gülen çoktur. Tekmeyi vuran boldur. Terk eden… Yüz üstü koyan… Aldanıp da
insana “Düşersem kaldıran olur” deme! “El atan olur!” deme! Güvendiğin dağlara
kar yağar sonra. Sırtını dayadığın duvarlar göçer farkında olmadan. Kırılır
belin yıkılır bedenin, kanar ruhun, zorda kalırsın darda… Dayan bana diyen
olmaz, elini ver diyen asla! Güvenme başkasına o kadar, kendine güven yeter.
Anandır yanında olan baban. Gerisi yalandır yalan. Sen buna inan.