Güneş, hava ve su gibi bir hayat kaynağıdır. İlkel kabilelerde ona tapılmıştır. Yararı gibi zararları da vardır. Çünkü ozon tabakası artık eskisi gibi değildir ve daha çok UV(ultraviole) ve IR(infra red) ışını yeryüzüne inmektedir. Bu ışınlar suya girdiğimiz zaman da bizi etkilemektedir. Güneşin bir yararı da sedef hastalığına iyi gelmesi ve antibakteriyel olmasıdır.


Güneş ışınlarının en tehlikeli zararı cilt kanseridir. Bu uzun zaman süreçlerinde güneşe, güneş ışınlarının dik geldiği saatlerde ve korunma yöntemlerine uymama sonucu uzun süreçlerde oluşmaktadır. Yani yılların verdiği bir durumdur. Cilt kanserleri, deri üzerindeki bir benin renk, boyut ve görünüm olarak değişmesi ile kendini gösteriyor. Bağışıklık sisteminin zarar görebildiği de söylenmektedir. Cilt kanseri AIDS'ten daha hızlı yayılmaktaymış. Bunun için 11:00 ve 15:00 saatleri arası denize girmemek, girilirse bile güneş yağı, siperlikli şapka ve uv filtreli güneş gözlükleri kullanmak hatta tişört giymek (beyaz tişört, 4-8 derecesinde koruma sağlıyor) korunma yollarını oluşturuyor. Gölgelik yerlerde oturmak yansıma nedeniyle korunmada etkili bir yöntem değil. Güneşi en çok kar yansıtıyor(%80). Bunu sırasıyla deniz, kum ve çimler izliyor. Ultraviole ışınlarına maruz kalınan bölgelerde, koyu sarı veya kahverengi “güneş lekeleri” meydana gelebiliyor.Güneş ışınlarına maruz kaldıkça bu lekeler daha koyulaşıp belirginleşiyor. Beyaz tenli ve açık göz renkli insanlar ise daha dikkatli olmak zorunda(çünkü derileri koruyucu renk pigmentinden yoksundur); yüksek koruma faktörlü güneş yağları kullanmak zorundalar. Güneş yağlarını etkili kullanabilmek için ise dışarı çıkmadan 30 dk kadar önce sürülüp ciltte etkili hale getirilmesi gerekiyor. Denize girince ve kurulanınca ve terledikçe güneş yağlarını yeniden sürmemiz gerekmekte. Ayrıca 3-4 saatte bir etkisi kaybolacağından yeniden sürülmesi gerekmekte. Bir dikkat edilmesi gereken nokta da güneş gözlüklerinin UV filtreli olması konusu. Eğer UV filtreli değilse göz bebekleri genişlediği için daha çok UV ışını alınmasına yol açacaktır. Yani böyle bir güneş gözlüğü kullanmaktansa hiç kullanmamak daha iyi. Çok parlak güneş ışığına ise bakılmamalı çünkü görme kayıpları oluşabilmekte; yani kalıcı hasarlar oluşabilmektedir. Güneş yağları tüm vücuda bir seferde 30 gr civarında sürülmeliymiş. Bronzlaşmanın ise kendimizi koruyarak ve zamana yayarak yapılması gerekiyor. Solaryumlardan uzak durulması gereklidir çünkü o ışınlar da kanserojen etkilidirler. Çocuklar D vitamini almak için güneş ışığına çıkmamaları, normal şartlarda aldıkları ışının yeterli olacağı, dikkat edilmesi gereken noktalardan birisi. Alkol ve kafein idrar artışı ve sıvı kaybı yaptığı için sıcak saatlerde içilmemelidir.


Özellikle yaşlılar, kalp ve tansiyon hastaları, çocuklar, hamileler, aşırı kilolu insanlar, kanser hastaları ile kemoterapi görenlerin güneşten koruma yöntemlerine daha titiz olarak uymaları gerekmektedir. Efor harcamaktan kaçınmalı, kapalı ve havasız yerelerde de uzun süre kalınmamalıdır.


Güneş yanıklarına kesinlikle yoğurt ve benzeri maddeler sürülmemelidir. Bu durumda soğuk kompres uygulaması yapılabilir ancak doktora başvurmak gerekebilir. Bilinç bulanıklığı olan hastalar hemen en yakın sağlık kuruluşuna götürülmelidir.


Yaz aylarında az ve sık aralıklarla besin tüketilmesi gerekiyor. Bol su içilmeli, sebze ve meyve tüketilmelidir. Günde en az 2 litre su tavsiye edilmektedir.


Güneşin şiddetli ısı etkisine bağlı olarak güneş çarpması, şuur kaybı, felç, kalp krizi ve ölüm de görülebiliyor.


Yaz tatili yapanların dikkat etmesi gereken bir nokta da denizde güneşlenirken ilk günlerde koruma faktörü daha yüksek ürünler kullanmaları gerekmektedir. Bebeklerin ve 3 yaşından küçük çocukların da güneş ışınlarına direk teması kesin olarak önerilmiyor.


Kapalı bir araçta sıcaklık 60-70 dereceye çıkabildiği için çocukları ve ev hayvanlarını kapalı otomobilde yalnız bırakmak ölümle sonuçlanabiliyor.



( Günü Aydınlatan başlıklı yazı lalelik tarafından 12.05.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.