Fakr; Cenabı-ı Hakk’ın, dostlarının kalbine koyduğu öyle bir sırdır ki,
Onunla nurlanan gönüller mamur olur.
Fakr(yoksulluk); insanın kalp gözünü, 
Hakk’ın tükenmez hazinelerine açan nurdan bir anahtardır; 
Bu anahtara sahip olan, dünyanın en zengini sayılır.
Fakr; gınanın kapısıdır; o kapıdan geçebilenler vicdanlarında 
“Mâlikü’l-Mülk”ün sonsuz definelerine ulaşırlar;
Ulaşırlar da, fakrı ayn-ı gınâ bulurlar.

Bu itibarla da, Hz. Cüneyd’in de buyurduğu gibi, diyebiliriz ki:
“Gınâ(zenginlik), fakrın kemâle erme keyfiyetinden başka bir şey değildir.”(1)
Fakirlik, yoksulluk, muhtaç bulunduğu şeylere sahip olamama 
Manalarına gelen Fakr; 
Erbabınca kalben bütün varlıktan vazgeçip, 
Sadece ve sadece abd(kul-köle) ve Ma'bûd(Kendine ibadet edilen Allah  ) 
münasebeti içinde bulunma Ve yalnız Allah'a muhtaç olma,
Varlığa karşı ihtiyaç alâkalarından kurtulma şuuruyla yaşamaya denir ki,
Tasavvuf-çuların "fakr"dan anladıkları da işte budur.

O, halkın anladığı manada fakirlik ve yoksulluk olmadığı gibi,
İnsanlara karşı ihtiyaçlarını izhar ederek dilencilikte bulunmak da değildir.
Fakr; varlığı kendinden olmayan her şeyden alâkayı kesip, 
Doğrudan doğruya Hazret-i "Ehad u Samed"e teveccühten ibarettir.
“Ey insanlar, siz hepiniz Allah'a muhtaçsınız;
Allah ise, hiçbir şeye ihtiyacı olmayan bir Ganiyy u Hamîd'dir."
Evet, insan "mümkinü'l-vücûd"( Yani, varlığı lâzım olan vücuttur. 
Hep vardır. 

Önceleri ve sonsuz sonraları hiç yok olamaz. 
Yalnız Allahü Teâlâ vâcib-ül-vücûddür.  ) 
İken vücuda gelebilmek için
O'nun tercih, takdir ve maişetine muhtaç olduğu gibi 
Varlığını devam ettirebilmek için de
Yine her lâhza O'nun feyz-i vücuduna muhtaçtır.
İnsanın Fakr ve ihtiyacı O'nun zilletine sebep değildir. 
Aksine, fakrının şuurunda olduğu ölçüde izzetine vesiledir.

Zira "Ganiy-yi Mutlak"( Cenab-ı Hak. Her şeye sahip ve hiç kimseye 
hiçbir cihetle ihtiyacı olmayan gani. ) 
olan Allah'a karşı fakr u ihtiyaç şuuru gınanın ta kendisidir. 
Evet, insan, vicdanındaki 
nokta-i istinâd(Çok küçük boyutlarda işaret, benek.  ) 
Ve nokta-i istimdadı(Yardım isteme noktası.

İnsanın kalbindeki sonsuz emel ve arzuların
yerine getirilmesine olan ihtiyaç.  ) duyup,
Hissedip O'na yöneldiği nispette başka şeylere muhtaç olmadığı
Şuur ve idrakine ulaşır ki, böyle birisi tam bir fakir olduğu halde,
Hiç kimseye ve hiçbir şeye karşı ihtiyaç hissetmez. 

Ve yine böyle bir fakir, kendi varlığı dâhil her şeyi Cenabı-ı Hak’tan bilir 
Ve sahip olduğu şeyleri O'nun vücudunun ziyasının bir gölgesi sayar ki,
tevhîd şuurunun bu seviyeye ulaşmasına "fenâ fillah" denir.. 
Ve iki adım ötede de "bekâ billah" vardır (2)
 
FAKR U GINÂ-yoksulluk-zenginlik-Türkçe sözlük anlamıdır

KAYNAKLAR:
1-http://edebliyat.blogspot.com/2012/12/fakr-u-gna.html
2-http://www.sizinti.com.tr/konular/ayrinti/fakr-u-gina.html
MEHMET ALUÇ
SİNADA DERGİSİ
ANKARA TEMSİLCİSİ
( Fakr- U Gınâ başlıklı yazı kul mehmet tarafından 18.10.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu