Sakın susma! Sustukça kalbim yorgun
atıyor
Sen susarsan kalp susar, bülbül
susar, gül susar
Bacam da İshak Kuşu, uğursuzca
ötüyor
Susarsan şair susar, kalem susar,
dil susar
Direği parçalanan Karadeniz takası
Sanma dingin denizde limanına
kavuşur
Gidilmezse uzaktır şehrin iki
yakası
Su akarken hep kendi girdabıyla
boğuşur
Yağmur aynı yağmursa neden
bulanıyor su
Göğüs denen kafeste saklıdır gurbet
kuşu
Yuvadan düştü sandım gönlümün son
yavrusu
Cehennem azabıdır kalp dilinin
susuşu
Ay dolunay bu gece, akşam kızıl bir
şeytan!
Gözler kem bakınca mı düştük
intizarlara?
Papaz büyüsüymüş bu, üstümde kuru
bühtan
Kurşun dökmek gerekir kalpteki
nazarlara
Unutma, sen susarsan gönül susar,
dil susar,
Susarsan kalem susar, şiir ölür
sevgili.
Gurbet suskunu ağzım, sus kaldıkça
kan kusar
Kan kusarsa kalp susar, şair ölür
sevgili.
İbrahim COŞAR