Hafızdı, memlekette evli barklı birirydi
İnsanları severdi, kalbi henüz diriydi 


 Kısmette bu da varmış düşmüş gurbet eline

Uçkuru gevşemişti tutmuyordu beline 


 Unutmuş memleketi yıllar geçti aradan
Kendini de kaybetti şaşırtmasın Yaradan 


 Anne babası ölmüş, evleri satılmıştı
Hanımı çocukları dışarı atılmıştı


Ona haber verildi bana ne deyip geçti
Sözde çok efkarlanmış o gece fazla içti 


 Her önüne gelene ağzını bozuyordu
Yaptığı bu azgınlık herkesi üzüyordu 


 Zaten ona bozuktu bir çoğunun asabı
Yediği dayakların yoktu haddi hesabı


Bir gün imam dedi ki evine bir varalım
Belki bizleri dinler gidelim yalvaralım 


 Çok hoş karşılamıştı bizi hoşbeş eyledi
Ayıktı o esnada tatlı sözler söyledi 


 Namaz vakti gelmişti abdest alalım dedik
Ser şu seccadeleri namaz kılalım dedik

 
Seccadeleri yoktu, bir baddaniye buldu
Kıble ne yönde dedik yüzü sararıp soldu 


 On yıldır aynı evde ikamet ediyordu
Bize kıble yönünü bilmiyorum diyordu

 
Dedi bir dakka, hemen aşağıya varayım
Komşum beş vakit kılar ona gidip sorayım 


 O kadar utanmıştı hüngür hüngür ağladı
Daha biz oradayken bavulunu bağladı 


 İzine gidiyorum deyip de girdi yola
Öyle bir tövbe etti nasip olmaz her kula


Ozan Mikdadi


( Tövbe (Gerçek Hikâye) başlıklı yazı Mikdadi tarafından 19.07.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu