Bahtsız bir heceyim azıcık şahsına münhasır

Gök kubbenin yeknesak boşluğunda

Hicap yüklü bir reçeteyim:

Sancısı bitimsiz ölü yangınların

Münferit beyanında konakladığım,

Sür git o mecalsiz bilmecenin kim bilir

Soldan sağa hangi bilinmezi…

 

Sancılı kıyamlar hele ki,

Haraç mezat o yeknesak tahakkümler

Kadar tanıdık mı yoksa

Sıdkı sıyrılmış gök bahçelerinde,

Ellerimle diktiğim çocuk yangınlarım

Tek bir kıvılcımdan nükseden.

Devrem, dediğim tescilli mağlubiyetlerin

Safran sarısı gölgelere denk düşen

Bariz yalnızlığı.

 

Elimde tebeşir, çizmekten yorgunum

Çok bedbin bir gezegenin kim bilir kayıp

Hangi yangını, gözlerinde meleklerin hele ki

Saf tutmuş dost meclislerinde

Ağız dolusu hükümranlığım,

Ayan beyan sakladığım hatta saklandığım

Muhtelif kıyımlarda rast geldiğim

Hüznü yeknesak kim bilir kaç kaçık imge.

 


Hüzne rağbet olsa

Nur yağardı bedbin pazarına

Saf kan yalnızlığım kadar

Alabildiğine sitemkâr

Düş yarası gömülü dünlerim.

 

Soldan sağa üç harf

Yanılma bil ki dünyaya bedel

Bu cüce kimliği ile

Mezara kadar hazin birlikteliği

İsyankâr o külyutmaz sevda düşkünü

Mağdur yalanların.

 

Güne rağbet geceye dönük yüzümün

Ansız ve arsız yaralarına

Merhem oyunbaz çocukluğum,

Kaşla göz arasında ne zaman büyümüşüm de

Raks eden imgelere sığdırdığım

Gömülü hacizli düşlerim.

  

An girdap, dün yorgun

Ya, yarına neyi yüklesem de

Dolsa vadem.

Kırık bir haznenin çeperine teğet geçen

Gönle hicap yüklü serzenişleri reva gören,

Tınısı ahenksiz ömrün solunda kayıp geçen

Yedi düvelin mızrağı ölüm yüklü sarnıcına

Ellerimle yığdığım

Mademki reva gördüğün kesilen onca ahkâmdan

Payıma düşen.

 

Düşkün ve yorgun bir mizacın

Günü birlik mutluluğu ta ki

Revnak bir gölgenin tahayyülünü iz bildiğim,

Yarına tutsak rahvan bir yüreğin

Dip sancısında, ellerimle tehir ettiğim;

Ölümün tecellisi kadar yeknesak bir haznenin

Terk edilmiş ışığı mademki medet umduğum.

 

Dipsizliğim sizlere ömür,

Miadı dolmuş ölü hücrelerin izbelerine

Yığdığım aşkın tecellisi kadar dokunaklı

Marifetmişçesine sayıklamak,

Telaffuzu olmayan bir acının kıyısında

Sitem yüklü her bir imgeyi namzet bilip de

Doğurganlığını yok saydığım miracım

Kadar kayıp bir boyutta hüküm sürdüğüm.

 

 

 

( Hüzne Rağbet Olsa... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 11.12.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.