Terk edilmişliğimin coğrafyasıdır
şiir ve hüzün çeşmemin aralıksız damlattığı damıttığımsa kibirli ruhlara
veryansın ettiğim dama taşı belledikleri yüreğimden de yok iken ötesi.
Hatmettiğimdir şiir günün köpüren
mizacı
Halt ettiğidir zalimin köhne bir
lahitte saklı
İken yalnızlığın serencamı.
Benim ben zalime kafa tutan bir
başıma
Yasımda saklı olsa
Ne ki yaşımdan arda kalan sürgün
Edilmişliğim
Ve kök saldığım coğrafya.
Hem mektepliyim hem alaylı:
Var mı bana yan bakan?
Yalnızlığımın sırça köşkü
Ruhumun değildir sadece tabanları
yanan
Yanan O İlahi Ateş ki:
Ruhum ne kir tutar ne kin…
Mealimse bir şiirden
Öte
Ötekileştirilen benliğime
Ödettikleri diyet
Bir diyez değil asla sessizliğim
Rabbime kulluk etmenin ta kendisi…
Anneme duyduğum hasret ve sevginin
yakan kıblesi
Yankılanan iç sesim
Duyulmazlığın devamı
Kardıkça şu beyaz bakir boş sayfayı
Ve işte
Boşa düşmüşlüğün ertesi
Hoşluk bellerken hali hazırda hayatı
Demli ruhum
Densiz zikrinden isyan eden
Yalanların güzergâhı
Baş koyduğumsa doğrular ve hidayeti
Kamçılanan devasa bir sevginin eşlik
eden rahmeti
Mizacım evlat
Yangınım büyük
Yargılandığım mahkeme
Oysaki şerh düşmedi henüz kader
Kederime de kefilim
Yaşadığım bu büyük ıstıraba da
Annemin sesinde ihya
Edilen yüreğimden dökülen her hece
Ve kıyıldığım kadar lime lime
İnadına bunca sevgisizliğin
Aşka biat serzenişim
Rabbime yakındır sırça köşküm
Ve sadece ve sadece annemin hatırına
katlandığım
Dünyanın neminde namından ayrı düşmüş
Yalaka gölgelerin bir bir damladığı
kadar
Düştükleri gözümden
Sobelendiğim her yeni gün
Sorgulandığım tarafınca zalim denen
Kâfirin münafığın tekine dahi tamah
etmediğimden
Öte
Tasfiye edemesem de bunca yalanı
Taziyelerimi sunduğum çöp kokan
ruhları
Tepe taklak edecek olandır illa ki
Tanrı
İsyanın meşrebi
Yetmedi geniş mezhepli
Toprağa kurgulanmış tohumları
Elbet sonlandıracak da olan da yüce
Rabbim
Bir künyem var ki
Bir de kırık kalbim
Kabrime sıra gelmese bile
Kafiyeler ve umut iken terakki
ettiğim
Talep olduğumsa cennete
Cinnete mahal veren cehennem
bekçilerine
Zırnık kelime etmezken
Meleklerim sağdıcım
Rabbimse solumda yatan aslanın
Tek muhatabı
Ben ki:
Zikrimle fikrime özdeş
Ben ki yalıtıldığım dünyada
Tek hasretini duyduğum iken güneş
Balçıkla sıvanmadığım kadar
İçim rahat varlığım bazen kalleş
Gölgelerce tarumar edilse bile
Eşlik
Eden zirveden
Esir düştüğüm hüzünden
Eşkâlimse ayan beyan
Masumiyet yüklü bir beden ve yürek
Endamlı acılarımın,
Eşrafımdan uzak kaldığımın
Yansıması
Yâdı dünümün babamın tek mirası:
Şerefli bir soy ağacı
Ve şeceremde kayıtlı
Adımla sanımla baş koyduğum hayatı
Kimse dönüştüren cehenneme
Rabbim iken tek Muhatabım
Rengim iken
Saf tuttuğu beyazlığın masum bir
yansımanın
Türediğimse her gün her şiir
Tünediğimse varsın olsun kabir
Türettiğim kadar her gün şu ömür
Yakılası değil
Tapılası bir hüzün
Derdimle iştigal
Dermanı
Rabbimde saklı
Adımladığım kadar kâinatı
Tavaf ettiğim bazense diğer âlem
Rengimden ayrı düşmediğim kadar
Rakımım sadece Allah katı
Endamlı bir ruh
Esvabım yerleri süpüren yırtık
kaftanımla hemhal
Aciz benliğim
Kul hakkı yemediğim kadar
Kulluğumdan taviz vermediğim
Tecrit edildiğim şu cihan
Cihadım içimde
Siperim kazılı zeminde
Ben ve makûs talihim
Ve sadece annem
Dilemması bu bitimsiz aşkın
Şükre sabra delalet
Telaşla sevdiğim nazım niyazım
Nasıl ki kayıtlı omzumda not düşen
Koruyucu meleklerimden
Payıma düşen
Öyle bir İlahi Aşk ki:
Ve kanatsız meleğim annemin bucağına
ilişik
Tevazu yüklü yüreğimden dökülen her
zikir her zerre
Fikrime eş
Müzmin coşkumla
Gaipten gelen sevgime denk
Devası yine yarınlarda saklı
Rabbim, Sensin Sen yarınlara ve
mucizelere kadir
Ön sözüm olsa bile hüzün
Katık ettiğimdir iman gücüm
Aşkla kürediğim tünediğim
Alametifarikası yaşadığım şu ömrün…