Bir eski zamandı Hangi mevsim bilmem Hangi aydı Burası öyle dingin Öyle sin sin Bir 'Efsunlu Kasabaydı' Mendireğinde dizili Balıkçı sandalları derin bir Uykudaydı Ahşap konaklarında Giritli kadın yüzleri Aydı
Bir eski zamandı işte Belki yaz Belki güz Lakin paldımı düşmemişti devranın henüz Bilmem hangi mevsim Hangi aydı Burası bir 'Kayıp Kasabaydı' Karşı yakada Kumla’nın cılız ışıkları Kasabanın kıyısında yıkanan Şuh bir Dolunaydı
Diyorum ya eski bir zamandı işte Mevsimlerden bir mevsim Aylardan bir aydı Hasırdan kurulu çadırında ekmek derdindeki Yurdagül Ablaydı Sermayesi üç beş gözleme Ve karanfil kokulu Çaydı
Bilmem hangi mevsimdi Hangi Asır Ey 'Efsunlu Kasabada' Sevdalandığım 'Kasır' Ey 'Tatlı Zehir' Böyle değildi kavlimiz Böyle değildi elbet
Kaç mevsim değişti bilmem Kaç Asır Ey Kasır Bilirim Gurbetçisin O "Kuşkanatlı Hayale bin yine Gurur devinmesin içinde Öyle gerine gerine Hatıralar yasta Kasaba sin sin Böyle değildi tadı Mezgitin Ve Zeytinin
Nerdesin?
Mahmut Polat
Sitedeki
Yazarın
( Kayıp Kasabanın Dili başlıklı yazı vebirmasal tarafından 18.03.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )