Eskiden şiiri şairler yazardı.
Şimdi pazarcılarda yazıyor.
Ne güzel!
Demek ki yurdumun insanları şair.
Hem de eğitim seviyeleri yükselmiş.
Sık sık derim;
---Yazmak için okumak gerek.İnsan okumadığı sürece yazamazda.
Kulaktan duyma sözlerle bir yere varılmaz.Onun için yazarın veya yazacak insanların mutlaka okuması gerektir.
Türkiye’de artık pazarcılarda da eğitim seviyesi yükselmiş.Hatta büyük bölümü yüksek tahsilli.En azından iki yıllık yüksek okulu veya dört yıllık fakülte mezunu.
Ne güzel!
Yazdıklarına bakılırsa;
---Bu açıkça görülüyor.
İşte bir gazetemizin pazarcılardan derlediği bazı sözler;
---“Oysa ben bu gece yüreğim elimde sana bir sırrımı söyleyecektim!
---Ben sana hala açım,sen bana ara koydun!
---Torun kadar tatlı…Domatesler!
---Hayat kadar acı…Biberler!
---Hükmüne karşı,şiirden ince boynum!”
Ve daha nice şiir gibi sebzeler.Nar gibi meyveler!
Şiir gibi reklam sözleri…
Şiir pazarda da geçerli.
Artık mutlu olmak lazım.
Ne güzel!
Şiirle sebze,meyve seçiyorsun,
Sonra da oturup afiyetle yiyorsun!
Demek ki vakit geldi.
Yurdum İnsanları’da gönlünden geçenleri kağıda döküyor.
Eskiler de olduğu gibi uzaklarda şair aramamak gerekir.
Şair yanı başımızda.Kalem elde yazıyor.
Etiketlerin yerine sıra sıra şiirler diziyor.
Gönlünden geçenleri etiketlere döküyor.
İşin aslı şimdi şairler de sokakta..
Zaten senelerdir okurduk;
---“ŞİİR SOKAKTA!”diye.
Şimdi de okuyacağız;
---“ŞİİR PAZARDA!”
Şiir sokakta derken aklıma bir şiirimin nakaratı geldi;
“---Yazma dedi elim,yaz dedi kalbim!”
Ve bir başka sözüm;
“***Biz para ile adam olmadık,
Her parası olanı da adam yerine koymadık!”
Bunlar da benden olsun.
Yazımızı noktalarken;
---Her şey şiir gibi güzel olsun!
İster inanın ister inanmayın artık;
---“ŞİİR PAZARDA!”
Kemal DOĞANAY