ÇAĞIRSAYDIN BENİ

 

Çağırsaydın beni,

Çağırsaydın kapınızdaki çakılları toplardım,

Hani damlaya damlaya göl olur ya,

Hanenize dört duvar olurdum,

Duvarlarınıza sır olurdum…

 

Çağırsaydın beni,

Çağırsaydın ekmeğinize tuz, aşınıza şeker olurdum,

Hani yâr evin tadı ve tuzudur ya,

Evinizin evladı olamam belki de,

Ama evladınıza yâr olurdum,

Çağırsaydın beni,

 

Çağırsaydın beni,

Çağırsaydın bahçenizdeki gazelleri toplardım,

Harallara basardım,

Belki tandırınıza yakacak olurdum, ateş olurdum,

Hani yufka açarsanız belki diye…

Belki de yumurtalı dürümünüze nasip olurdum…

Çağırsaydın beni…

 

Çağırsaydın beni,

Bayramlık şeker çocuğunuz olurdum,

Eli öpülesice annenin, babanın ellerinden öperdim,

Hani yetimim ya, öksüzüm ya…

Belki bayramım olurdunuz..

Çağırsaydın…

 

Hani olur ya çağırmazsan,

Yok be gülüm üzülmem…

O zamanda ben çağırıyorum seni,

Çağırıyorum işte seni, sizi…

Duacı olursunuz belki,

Hani arife günü kabristana gidilir ya…

Hani kabristanda adı sanı olmayanlara da dua edilir ya,

Belki de duacım olurdunuz,

Çağırıyorum seni, çağırıyorum sizi…

 

 

 

Vuslat-ı Mor

 

24.10.2012 – 16:25

 

 

 

 

( Çağırsaydın Beni - 2 başlıklı yazı Ali Özdemir tarafından 6.02.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.