Sevgili gönül dostlarım
Bundan önceki yazımda bazı konuları ikinci bir yazımda ele alacağımı belirtmiş, şiirin biçimi ismi altında yazmış olduğum o konuyu anlatırken iki yüz sene önce yazılan o tarz şiirlerin ülkemizde de bazı şairler tarafından uygulandığını belirtmiştim . Değerli arkadaşlarım Ben bu siteye o kadar çabuk ısındım ve bu sitede yazan arkadaşlarımı o kadar sıcak buldum ki; hani bir şarkı vardır (Sanki seninle biz kırk yıllık dost gibiyiz ikimiz) gibi tüm şu sanal alemde tanıştığım kişilerle teker teker sanki kırk yıllık dost gibiyim. Çoğu zaman yorumlarımda arkadaşlarıma “sen”diye hitap ediyorum. Sakın bunu benim nezaketsizliğime vermeyin. Bu,yaşımın sizlerden çok büyük olmasının bana vermiş olduğu bir duygunun sonucu olsa gerek diye düşünüyorum. Profilimdeki 1940 doğumlu görünmem sizi yanıltmasın.Site yönetimi sitenin kuruluş aşamasında daha yaşlıların bu gibi şeylerle meşgul olmayacağını düşünmüş olacaklar ki yaş sınırını 1940 olarak belirlemişler. Oysa ben 17 mart 1933 doğumluyum. Yönetimin sayesinde yedi yaş gençleşmiş oldum ki bu yaşta bu rakam fena sayılmaz diyorum.Neyse biz konumuza dönelim.
Geçen yazımda serbest şiirin üç tarzda yazıldığını bunların 1.VEZİNLİ KAFİYELİ 2.VEZİNSİZ KAFİYELİ 3.VEZİNSİZ KAFİYESİZ üçüncü tarzın en zor tarz olduğunu açıklamayı sonraya bırakmıştım. Şimdi bunları sırayla ele alalım.
1.VEZİNLİ –KAFİYELİ:
Servet-i fünun ve fecr-i ati şairlerinin kullanmış olduğu bir tarzdır. Buradaki vezin bildiğiniz gibi aruz veznidir.Serbest yazan arkadaşlarımız elbette hece veznini kullanacaktır.
Size misal olarak AHMET HAŞİM’in O BELDE şiirinden çok küçük bir bölüm yazacağım

O BELDE
Ne sen,
Ne ben,
Ne de hüsnünde toplanan bu mesa (Ne de güzelliğinde toplanan bu akşam)
Ne de alam-ıfikre bir mersa (Ne de düşünce acılarına bir liman)
Olan bu mavi deniz
Melali anlamayan nesle aşina değiliz (Can sıkıntısını anlamayan kuşakla tanış değiliz)

Burada (sen-ben,mesa mersa,deniz değiliz) kafiyelerdir.

2.VEZİNSİZ-KAFİYELİ

Çeyrek yüzyıl önce görülmeye başlayan bir tarzdır.
Hamit Macit Selekler’in “Dağlılar” isimli şiiri

Babam benim iri
Dipdiri
Babam;
Ayağı çarıklı,
Burma bıyıklı
Anam bağrı yanık mat-beniz anam.
Ben bahtı dağlarda
Tahtı dağlarda,
(iri –dipdiri,çarıklı-bıyıklı,bahtı-tahtı) kafiye ,(dağlarda)rediftir

3.VEZİNSİZ-KAFİYESİZ
Bu üçüncü tarzın en zor tarz diye belirtmiştim .Şiirin şekil ve muhteva unsurları vardır. Bu iki unsur ne kadar çok UYUMLU ise, ne kadar çok DENGELİ ise ,ne kadar çok COŞKULU ise o şiir, o kadar güzel ve başarılı olur.Şiire, şekil unsurları vücut verir .Muhteva unsurları ise ruh verir.Necip Fazıl Kısakürek buna HİS ve FİKİR demiştir.Siz şimdi kalkıp şiirin şekil unsurlarından olan kafiyeyi ki kafiye şiiri müziğe yaklaştıran en önemli unsurdur şiirinizde bunu dikkate almazsanız,ahengi ihmal etmiş olursunuz ki ahengin içinde Ritm vardır ,ahengin içinde uygunluk vardır,ahengin içinde armoni vardır.İşte üçüncü tarzda yazarsanız,bindiğiniz dalı kesersiniz,işinizi zorlaştırırsınız.Eh bu mademki bu kadar önemli o halde bu tarzda yazmanın ne mantığı vardır.Bu tarzda yazmanın mantığı şairin gücüdür.
Şimdi size vereceğim misalin bazı örneklerinde her ne kadar arasıra vezin kafiye serpintilerine rastlanmakla beraber,esas bakımından nazmın bu unsuru (vezin ,kafiye) ortadan
kaldırılmıştır.

ANLATAMIYORUM
Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz
Gözyaşlarıma ellerinizle

Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel ,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.

Bir yer var biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum.
Orhan Veli
Bu şiirde ölçü ve kafiye yoktur. Ama Şair, devrik dizeler kullanarak, soru cümleleri kurarak
şairane söylem haline sokabilmiştir. Şiire, şairin katacağı ruh ona coşku vermiştir.
Bir başka sohbette buluşmak umuduyla yeni yılın gönlünüzden geçtiği gibi olmasını
Dilerim.Sevgilerimle.


( Şiir Üstüne başlıklı yazı İbrahim NEJAT tarafından 29.12.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu