Çanakkale Zaferini Anmak

Çanakkale muharebeleri ve sonundaki destanlarý kýskandýran zaferin bir yýl dönümü yine. Anma törenleri yapýlacak, nutuklar atýlacak medya haberleri bu destaný yazanlarýn kahramanlýklarý hakkýndaki gerçek öykülerle süslenecek. Bütün bunlarýn bizlerin ve genç nesillerimizin o çok bahsedilen “Çanakkale Ruhu” nu anlamakta ne kadar fayda saðlayacaðý tartýþmaya çok açýktýr.
O dönemin þartlarýný imkanlarýný, imkansýzlýklarýný canlarýndan bu kadar kolayca vazgeçebilecekleri âlî seciyelerini bilmeden fedâkârlýklarýnýn boyutunu nasýl anlayabilir, nasýl içselleþtirebiliriz? Vazgeçtikleri sadece canlarý da deðildi. Anne-babalar, daha yüzüne bakýlmaya doyulmamýþ gencecik eþler, yavuklular kucaða alýnýp yeterince sevilip okþanamamýþ çocuklar..

Millet olarak kaybettiðimiz ikiyüzellibin insanýmýzýn insan üstü deðerlerini kavrayabildiðimizde kaybýmýzýn sadece onlardan ibaret olmadýðýný da anlayabiliriz. Böyle yüksek seciyeli insanlarýmýzýn yetiþtireceði nesillerden, ülkelerine yapacaklarý hizmetlerden de mahrum olduk böylece. Yüce Rabbimiz onlarýn ülkelerine yapabileceði en büyük hizmetin vatanlarý için þehit olmalarýna hükmetti neticede.      
Çocuklarýmýzýn onlarýn yaptýklarý fedakarlýklarýn boyutundan ne kadar farkýndalýklarý var acaba. Aziz hatýralarýný ne kadar biliyoruz.

Düþmanýn yarasýný sarmak için kendi sargýsýný kullanýp yarasýna ot basan, suyu býrak toprak bulamayýp tüfeðin kabzasýndan teyemmümle abdest alan, düþman subayýný kendi askerlerinin kurþunlarýndan kurtarmak için hayatýný hiçe sayan insanlardan bahsediyoruz.
Ezineli Yahya çavuþun bir takým askeriyle 2,500 düþman askerine oniki saat direnmesinden bahsediyoruz. Hem de sadece bir sabah bombardýmanýnda siperlerine 4,650 bomba atýlmýþken.“ Bu gövdeyle siperlere sýðmak zor oluyor diyerek” dünyanýn en çok kurþun sýkýlmýþ savaþýnda siperde ayakta duran Binbaþý Halis Bey’den, bombardýmanda parçalanan kolunu uzatýp “Þunu kesiver” komutaným diyen isimsiz Mehmet’lerden bahsediyoruz.

Çanakkaleye gelinceye kadar Dünyanýn en kanlý muharebesi olarak 1.Dünya Savaþý’nda Marn Muharebeleri bilinmekteydi. Kilometre baþýna 38 ölü düþüyordu. Çanakkale de ise bu sayý 252 kiþi idi. Metrekareye düþen mermi sayýsý ise 6,000 dir. Sadece 19 Mayýs 1915 de Anzaklarýn makineli tüfeklerle attýðý mermi sayýsý 948,000 dir ki; her bir askerimize 95 mermi düþmektedir.

Þu satýrlar Mustafa Kemal’e ait: “...Karþýlýklý siperler arasýndaki mesafe 8 metre..Yani ölüm muhakkak, muhakkak..Birinci siperdekiler hiç biri kurtulmamacasýna kâmilen düþüyor. Ýkincidekiler onlarýn yerine gidiyor.Fakat ne kadar þayaný gýpta bir itidal ve tevekkülle biliyor musunuz? Öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceðini biliyor; hiç, ufak bir fütur bile göstermiyor, sarsýlmak yok. Okumak bilenler ellerinde Kur’aný Kerim cennete girmeye hazýrlanýyorlar. Bilmeyenler Kelime-i Þehadet çekerek yürüyor. Bu, Türk askerindeki ruh kuvvetini gösteren þayaný hayret ve tebrik bir misaldir. Emin olmalýsýnýz ki Çanakkale Muharebesini kazandýran, bu yüksek ruhtur.”

Fazilet odur ki düþmanýn bile takdir etsin. O kadar imkansýzlýklar içinde bile karakterlerinden ödün vermemiþlerdi. Savaþa katýlan düþman askerlerinin ve subaylarýnýn gerek savaþ esnasýnda yazdýklarý mektuplarýnda, gerekse savaþtan sonra yazdýklarý anýlarýnda ifade ettikleri gibi, eþi emsali görülmemiþ kahramanlýklarý yanýnda tevekkülleri, düþman için bile hayatýný tehlikeye atan alicenaplýklarý ile de ayrý bir destan yazmýþlardýr. Ve bana kalýrsa asýl büyük destan da budur. 

Atatürk’ün “Beni görmek demek, behemehal yüzümü görmek deðildir. Benim fikirlerimi, duygularýmý anlýyorsanýz ve hissediyorsanýz bu yeterlidir.” dediði gibi eðer, Çanakkale Þehitlerimizin yüksek ahlaklarýný ve yüce mefkûrelerini anlayabiliyorsak, o zaman onlarý ne kadar ansak, þiirler yazsak, medhiyeler dizsek az kalýr. Aksi takdirde söylenecek tek hecelik bir kelime bile fazladýr, riyâdýr.

Kurmay Albay Hayrettin Arun 17 Þubat 1953 Tarihli Sözleriyle Bitirelim.

“Vataný, milleti kurtarmak için bilerek ve vazifemdir” diyerek ve isteyerek aziz canlarýný düþünmeden feda etmiþ olan bu þehitlerden biri  periþan kýyafeti ve süngüsü ile þehit olduðu yerde bugün dirilse ve ayaða kalksa neler görür?
Kendinden çýkan mukaddes vatan aþký hislerinin bütün Türk halkýný sardýðýný ve bu nur sayesinde Türk milletinin daha bir çok muharebeler kazandýðýný ve nihayet Ýstiklâl Muharebelerine cesaret ettiðini ve vataný en fena þartlar içinde kurtarmýþ olduðunu görür. 
Her Türk’ün kalbinin en derin köþesinde sevgi ve saygý içinde yaþadýðý için sevinir, maðrur olur, tatlý ve mübarek yüzü güler.
Bu topraklarda yatan aziz yüz bin þehit, baþka muharebelerde ve Ýstiklâl Muharebeleri’nde þehit olanlarla bir milyon aziz þehit; faziletler fazileti vatan aþkýna, milletinin hür, müstakil ve dininin sonsuz temizlik, ahlâk ve iyiliði içinde yaþamasý için hayatýný vermiþtir.
Onlarýn; canlarýný vererek kurtardýklarý vatanda, bugün hür, müstakil yaþayanlarýn, þehit Mehmetçik ruhunu anlayýp anlamadýklarýný bilmeye ihtiyaçlarý vardýr.
Vatan yeniden tehlikeye girerse onu kurtaracak yegâne kuvvet milletin içindeki saf samimi feragat ve fedakârlýk ateþidir. Þehit Mehmetçik bu ateþin yaþayanlarýn kalbinde yanýp yanmadýðýný bilmek ister.
Onlar Ýsterler ki her Türk hiç olmazsa ömründe bir kere kendi þanýna layýk muazzam bir yapýda, muhteþem bir yemin yerinde, mukaddes huzuruna gelsin ve þehit olurken duyduðu mukaddes vecd için herkes kasýrgalaþsýn ve vataným tehlikede olursa senin gibi hayatýmý da vermekten çekinmeyeceðim desin ve yemin etsin.
Mehmetçik o zaman kanýnýn boþa gitmediðini görür ve vatan tehlikeye girerse koþup kalplere girmek üzere, cennetine uçar.” 
  
Allah'ým, bizleri aziz þehitlerimizin þefaatine nail eyle ve onlarýn hürmetine bizlere onlara layýk nesiller bahþet. Ruhlarý þad olsun (Amin) 


Kaynak: Çanakkale Geçilmez/Bir Destanýn Öyküsü Recep Þžükrü Apuhan Timaþ Yayýnlarý Ýstanbul - 2005


( Çanakkale Zaferini Anmak baþlýklý yazý bî-Vefa tarafýndan 17.03.2017 tarihinde sitemize eklenmiþtir. Sitemizde yayýnlanan eserlerin hukuki sorumluluðu , kullanýlan materyaller ve yazýnýn içeriði yazarlarýna aittir.Ýzin alýnmadan kaynak gösterilse bile sayfamýzdaki eserler baþka yerde yayýnlanamaz. Eserlerin izin alýnmadan kopyalanmasý ve kullanýlmasý 5846 sayýlý Fikir ve Sanat Eserleri Yasasýna göre suçtur. )
Okuduðunuz Yazýnýn Site Kurallarýný Ýhlal Ettiðini Düþünüyorsanýz, Site Yönetimine Bildirmek Ýçin Týklayýnýz.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu