Gel
Gel
Bir sabahın erken saatlerinde gel
Penceremden giren güneş ışığı gibi
Firkatin yüksek dağların erimez karı oldu
Pervaneler gibi ateşinle yanarken
Bir gece baharla coşan seller gibi gel
Son çığlığı da duyuldu
Mecnun yüreklerde hasretin
Bir mutluluk mevsimindeyiz şimdi
Belki bir an kadar kısa
Ve nefesin kadar sessiz
Duyulur sesin, duyarım
Rüyalarımdaki gibi usulca
Parmak uçlarına basarak gel
Uzun bir gece olsun gelişin
Asırlara bedel
Günler geçsin bırak dilediğince
Gecelerse sabah olmadan
Dünyalara sarılacakmış gibi açılmış kolların
Ve kucak dolusu umutlarınla
Koşarak gelsin sevinçler seninle
Bir tanem
Koşar adımlarla gel
Ayak seslerinle bölünsün
Heyecanı bu bekleyişin
Huzur veren sesinin
Şefkatli nağmeleriyle gel
Hüzünleri tükettim
Siyah renkleri sildim tuvallerden
Yokluğunda kararmış ufukları
Günbatımı renklerine boyar gibi
Gül dudaklım dudağında
Pembe gülücüklerle gel
(
Gel başlıklı yazı
bî-Vefa tarafından
16.03.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.