Ey sevgili
Al bulutları başım üstünden
Çöle düşer gibi düşen birkaç damla yağmurdan
Mahrum et beni
Bastığım yerde ot bitmesin
Denizin kokusu ulaşmasın gezdiğim yerlere
Serinlik taşımasın rüzgarlar
Arıyı bilmesin diktiğim çiçekler
Kelebeği tanımasın
Kanatmasın tenimi gül dikeni bir daha asla
İnşirah salmasın içime göreceğim hiç bir bahar
Bir daha hiç ilhama ermeyeyim
Çok sevdiğim Sonbaharlar’ın
Vazgeçemediğim hüzünlerinden
Unuttur bana üşümeyi zemherilerde
Kaldırımlarda ıslanarak yürümenin zevkine varmayayım
Sal üzerime gözlerindeki karanlığı
Yüreğinin kuytularına at beni
Tırmandığım her umut merdiveni çaresiz kalsın
Al içindeki çocukların oyunundan
Bir kenarda salya-sümük ağlat beni
Peşinden koştur bakışlarından saçılan şimşeklerin
Ki; hasadı olsun
Şimdi içinde pişmanlıkla oturduğum virân bahçelerin
Gün doğmuş gün batmış haberim olmasın hiç
Hatıralarımdan renklerini çekip al
Siyah bileyim güneşi, gökyüzünü gri
En karanlık köşesinden hınçlarının
Bul bir cellat getir
Uzun tutsun ilmeği
Olmaz mı dut ağacından darağacı
Kalemi ben kırarım
Sen dök küllerimi denize