''Türkiye'den İstanbul, Antalya, Edirne
ve Artvin, uluslararası araştırma şirketi "Euromonitor İnternational'
tarafından hazırlanan, "Dünyada en çok ziyaret edilen 100 kent"
sıralamasında yer aldı.'' BASINDAN
Bütün hemşehrilerimde, okumuştur bu
haberi, mutlaka gurur duymuştur, duyacaktır da... Ata, baba toprağımız Artvin
bir tabiat güzelliği ile donatılmış Yüce Allah tarafından. Yeşilin her tonunu
burada, gidenlerin görme imkanı vardır.
Bundan daha güzel bir tanıtım olur mu?
Artvin'imizin il merkezinin nüfusu, dışarıdan gelenleri saymazsanız, kimi zaman
yirmi beş bin, kimi zaman otuz beş bin civarında değişir. Artvin'imiz de düz,
fabrika kurulacak bir alan olmadığından, dışarıya büyük göç verir. Okuma yazma oranında
ve üniversite tahsilli insan sayısında Türkiye'nin önde gelen illerindendir
güzel yurdumuz. Artvin'in dışında, çoğunluğu Ankara, Bursa ve İstanbul'da olmak
üzere, değişik illerde bir milyonun üzerinde Artvinli hemşehrimiz bulundukları
şehre ekonomik ve sosyal olarak değer katmaktadırlar...
Londra'da yapılan Dünya Turizm Fuarı
çerçevesinde açıklanmış rakamlar bunlar. ''Bu arada rapordaki öngörülere göre
de 2020 yılında İstanbul'u 9,5 milyon, Antalya'yı 7 milyon, Edirne'yi 3 milyon
ve Artvin'i de 2,8 milyon turistin ziyaret etmesi bekleniyor.''
Hopa'mız ile Arhavi'miz ile Borçka'mız
ile Şavşat'ımız ve tabi diğer ilçelerimiz ile insanlarımızla her zaman gurur
duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Sarp Sınır Kapısından Gürcistan'a da kolayca
geçip Gürcistan Şehirlerini de gezebilirsiniz... Burada ki Sınır Kapısından bir
çok Gürcü ve değişik ülke vatandaşı da Artvinimizi, diğer illerimizi ziyarete
gelmektedir... Turizm halklar arasında bir sıcaklık vesilesi olmaktadır...
Halk Oyunlarımız başta Atabarı olmak
üzere ki biz de her zaman gurur vesilesidir, bizzat Gazi Mustafa Kemal Atatürk
ekibin içine girip oynamış ve daha önceki adı Ermenibarı olan oyunun adı,
kendisinin de izni ile Atabarı olarak değiştirilmiştir... Milli Folklor
ekiplerimiz defalarca uluslararası yarışmalarda dereceler almıştır... Garmon'un
sesi çoğu zaman Çoruh'un sesine karışır ve coşturur Artvin İnsanını... Bizde
çoluk çocuktan ihtiyar dedelere kadar herkes oynar, oynayamayanlar da mutlaka
bir çalgı çalar...
Deriner Barajı'da tamamlandıktan sonra
Artvin'in ikliminde olumlu değişiklikler de olmuş ve turizm faaliyetleri daha
da hızlanmıştır. Çoruh Nehrinde rafting yapılmakta, Deriner Barajı'da her türlü
su sporlarına uygun ve her mevsim değişik yerlerden gelen sporcuları
ağırlamaktadır... Macahel Yaylasını, Şavşat'ın güzelliklerini, Hopa'da balık
tutmayı ve hamsi yemeyi, Yusufeli'nin yaylalarını, Boğa Güreşlerini, Kafkasör
Yaylasını hele bir görün de ondan sonra ben buralara daha önce niye gelmedim
diye hayıflanın durun. Türk Mizahının büyük ustalarından merhum Nejad Uygur'un
bu şiirini de sizlere paylaşıp laflarımızı bağlayalım...
ARTVİNİ GÖRMEDEN ÖLME
En güzel şiirler yazılır,
Dağlarında Artvinin,
Şair olası gelir,
En katı yüreklinin.
Kaçkar eteklerinde,
Cıvıl cıvıl kuşları,
Aşk dansları ederler,
Delikanlılarıyla kızları.
Mavisi,yeşili,kırmızısı,
Yükseklerde beyazı,
Dört mevsiminde bile,
Üşütmeyen ayazı.
Şair yanlış etmiş lafını,
Ben düzelttim gafını,
Parisi değil dostum
Artvin'i görmeden ölme.
Nejad Uygur