İnsanlık nereye gidiyor, diye bir soruyu, 20. ve 21. Yüzyılda daha çok sorar olduk. İnsan sevgisi, Allah korkusu rafa kalkmış durumda, bir çok toplumda ve toplumu meydana getiren insanlarda... Cahillik aldı başını gidiyor. Cahilliklerle beraber kan, göz yaşı, zulüm, acı, yokluk, yoksulluk hiç eksik olmuyor bazı coğrafyalardan. Bazı Coğrafyalar diye bahsettiğimiz de genelde Orta Doğu ve Afrika ile Asya'nın bir kısmı...

Bakın arkadaşlar, hurafe denilen bir takım olgular var. Dini ana kaynağından değil de birilerinin yazdığı kitaplardan öğrenmeye kalkarsanız siz kendinizde zaman zaman akla mantığa ve dine ters cümleler kurabilir Allah göstermesin küfre bile düşebilirsiniz... Çoğu zaman Hacı olan bir insandan da duymuşumdur ''Yukarıda Allah var.'' cümlesini ki şirk ve günah kokan bir cümledir. Biz müminler olarak biliriz ki Allah cc. zaman ve mekandan münezzehtir, yani her zaman ve her zemindedir... Yukarıda ya da aşağıda diye bir tanımlama çok hatalı ve günahtır...

Bir başka konu ki bunu da çoğu zaman duyduğumda garibime gidiyor ''Allah'tan korkulur mu, Allah sevilir.'' Arkadaşlar tabi ki Allah sevilir, neticede yaratıcımızdır. Ama bir de Allah korkusu, olacaktır insanların içinde, bütün insanların olmasa da en azından ben Müslüman'ım ben Müminim diyen, diyebilen insanların içinde Allah korkusu olacaktır, olmalıdır. Kur'an da muhtelif ayetlerde geçer ''Benden korkun.'' hitabı, Okuyanlar bilirler... Ali İmran Suresi-175 ayet bir başkası, Nahl Suresi - 51. Ayet... Böyle hitapların olduğu daha bir çok ayet var... Düşünün bir kere niye durup dururken adam öldürmüyorsunuz, yüreğinizde, yüreğimizde Allah korkusu olduğundan...

Her şey zıttı ile kaim. Cennet ve cehennem aslında birbirinin de alternatifi, zaten zıttı olmayan tek ve bir olan sadece Allah cc. Bu da onu varlık aleminde mükemmel yapıyor. Onun kadar mükemmel başka bir varlık, canlı ya da cansız bulunmuyor... Başımıza gelen bazı olayları zaman içinde anlamamız zor oluyor, hikmeti ilahisi daha sonra tecelli ediyor ve bir de bakıyoruz ki o zaman şer gibi gördüğümüz bir olay aslında bizim için bir rahmetmiş...

Toplum öyle bir hale geldi ki artık herkes, haksızlığa uğrasın uğramasın, savcıları, hakimleri, mahkemeleri dikkate almadan kendi adaletini kendi tesis etme yoluna gitme telaşında... Bu da fitneye yol açıyor haliyle... Bakara 191- de Rabbimiz ''Fitne adam öldürmekten daha beterdir.'' diyor.

Müslümansın, ama namaz kılmayabilirsin, oruç tutmayabilirsin, zekata da önem vermiyorsun belki, Rabbimiz belki af eder, O'na kalmış, ama adam öldürmeye kalkığın zaman, karşıda ki insanın direk kul hakkına giriyorsunuz. Bunu yaptığın zaman kısacık dünya hayatını hem mahvedersin, hem de ahiretini yakarsın bilmiş ol... Bırakın o beylik lafları ''Namusumu temizledim, başkasın yar etmem gibi safsataları.''

Hazreti Adem as'ın oğulları Habil ile Kabil arasında geçen olayları bilirisiniz az çok. Kabil kardeşi Habil'i öldürerek çok çirkin bir eylemde bulunmuştur. Kıyamete kadar bütün insanların laneti onun üzerine olacaktır ki böyle bir işi ilk başlatan O olduğu için. Siz de yakmayın hem dünyanızı hem de ahiretinizi. Ok yaydan çıktı mı bir şekilde geri dönüşü olmayacaktır, sonrası ise yokluk, acı ve hüzün ömür boyu...
( Yakmayın Hem Dünyanızı Hem De Ahiretinizi başlıklı yazı AhmetZeytinci tarafından 28.11.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu