Uçmak sözcüğü ölüm için kullanılmışsa bence en doğru anlamı ORTADAN KAYBOLMAK seçeneğidir. 
Ölen canlı ortadan kaybolur.
Ancak ölen kişi geride anılmaya değer yapıtlar,anılar bırakmışsa ölümsüzdür. 
O kişi anıldığı sürece ölmüş sayılmaz.
Son nefes denen şey vardır,o son soluk ile birlikte ölen canlı artık bir madde olmuş canlılığı kalmamıştır. 

Beden geldiği doğaya geri verilir,döngüye sokulur. 
Beden küçük canlılarca parçalanıp besin olarak kullanılır,enerjiye dönüşür. 
Onu yiyerek beslenen küçük canlılar da bir ölecek ve toprağa karışacaktır.
Ayrıca böcek gibi bir şey/ruh denen bir varlık yoktur. 
Ruh kavramdır. 

İnsanın bilgi,bilinç, düşünce, duygu gibi soyut yanının adıdır.
İnsan öldüğünde beyin de öleceği için bellekte tutulan her bilgi de ölecektir. 
Ancak son yıllarda bellekteki bilgilere ulaşmaya çalışan bilimciler var.
Ölen kişinin belleğini kopyalayabilir miyiz? Kayıtlar ölmemiş midir?
Bence beyin çürümeden önce belki yakalamak olasıdır. 
Ancak çürümüş bir beyinde bellek falan sağlam kalamaz.

Filozofların binlerce yıllardan beri düşünce ürettiği, din adamlarının bin yıllar süren metafizik düşünce egemenliğinden sonra gelişen bilimsel ilerlemeler ile zaman zaman tartışma ve çatışmalara vesile olan konulara el atan bilim insanları bakalım ne gibi gerçeklerle karşımıza çıkacaklar?


( Ölümün Gerçekçiliği başlıklı yazı EMİ ÖZTÜRK tarafından 12.10.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu