Günümüzde ülkeler her şeyin istatistiğini tutuyorlar... Ülkeler planlamalarını yapılan bu istatistiklere göre daha ekonomik ve verimli yapıyorlar... Beş sene sonra o ülkenin nüfusu ne kadar olur, bunun kadın olanlarının, erkek olanlara oranı nedir, bunların içinden kaç kişi yüksek öğrenim görür, ülke bu tarihlerde ne satar, ne alır, benzin kullanımı ne kadar olur, eski araba kullananların sayısı, yeni araba kullananların sayısı ne kadardır, evlenenler, ayrılanlar... Bunların hepsi bir istatistiğe bağlanır...
Sana yağı ile kahvaltı yapanların, tereyağı ile kahvaltı yapanlara oranı nedir, diye sorulduğu zaman bunu da istatistik ile hallederiz. Yedikleri kayısıların çekirdeklerini atmayıp çekiç ile kıranların oranı, kırmayanlara göre ne kadardır mesela? Bunu da bilmemiz lazım toplumumuzun geleceği için...
Gelelim gazetelere ki okuma ile ilgili çok önemli istatistiklerdir... Gazeteyi spor sayfasından okumaya başlayan erkekler ile, ana sayfadan başlayıp okumaya çalışanların birbirine oranı nedir? Ayrıca spor sayfasından okuyanlar ilk önce hangi futbol takımının haberini okumaktadır bu da çok önemli bir istatistik olmalı... Öyle ya Fener mi Cimbom mu, Kartal mı, Karadeniz Fırtınası mı? Bunları mutlaka bilmemiz hayati önem taşımaktadır...
Ayrıca kaldırımların sol tarafından yürüyenlerin sağ tarafından yürüyenlere oranı nedir? Bu da hayati önemde ki bir istatistiktir... Eğer ki kaldırımın sağ tarafından yürüyenler çok fazla ise, bunları sol tarafa nasıl yönlendirebiliriz, bunu da düşünmek lazım...
Çocuklar, ah bu çocuklar istatistik olur da onlar ilgili veriler toplanmaz mı? En çok hangi oyunu oynarken çocuklarda adrenalin salgılanması artıyor, bunu da saptadığımız zaman çok önemli bir bilgiye ulaşmış olacağız... Evcilik mi ya da saklambaç mı, kör ebe mi, yağ satarım bal satarım mı, yoksa atari mi, bilgisayar oyunları mı? Burada ki istatistiklerde de sanırım bilgisayar oyunları birinciliği kimselere kaptırmaz gibi geliyor, sokakta oynayan çocuk kaldı mı ki?
Ha bir de şu çocukların beslenme alışkanlıkları ile ilgili istatistiklere başvuralım... Acaba çocukların en sevdiği yemek veya en sevmediği yemek hangileri... Sevdiğine sanırım ilk sırada patates kızartması gelir, sevmedikleri, üüüüüf say say bitmez... Dondurma yalarken sağdan sola doğru mu soldan sağa doğru mu yalarlar, bunu da bilmemiz ve istatiğini tutmamız çok önemlidir...
Yine çocuklardan gidelim bakalım. Çocukların derste çişi geldiğinde öğretmenden izin alıp tuvalete gidenler ile utanıp izin alamayıp altına işeyenlerin oranı nedir acaba? Yok yahu fazla bir büyük oranı yoktur, diye düşünüyorum. Şimdi çocuklar Z Kuşağı vallahi jet gibi tuvalete gidip bir güzel şarıl şarıl çiş yaparlar, benim aslanlarım, canlarım onlar...
Dedim ya istatistik çok önemli bir bilim dalıdır. Zaman zaman benim gibi kafası bozulup da böyle saçmalayanlar ile doğru düzgün yazı yazanların birbirine oranı nedir, diye de bir istatistik tutmak lazım... Güldünüz ama değil mi biraz? Benim yazılarımın bazılarına gülenler ile gülmeyenlerin birbirine oranı nedir acaba? Bak çok merak ettim şimdi ha!