KALEM TUTMAK
Bir arkadaşımın hızlı okuma teknikleri ile ilgili yazısını okuyunca, ona yazdığım yorumu biraz daha genişleterek buraya aktarıyorum.
Öğrenciler kalem tutmayı da yazı yazmayı da unutmuş.
Bir kurumda yaz dönemi gönüllülük esasına göre dil, edebiyat, tarih, şiir, kültür ve medeniyet konularını kapsayan dersler veriyorum.
Geçen hafta A. Nihad Asya'nın "Bayrak" şiirini yazdırmaya çalıştım. Bir saat boyunca uğraştım, tekrar tekrar başa döndüm, her mısrayı en az onbeş kere tekrarladım ve canım çıktı. Buna rağmen yaz/dırama/ma işlemi bittiğinde koca sınıfta okunaklı ve doğru yazan maalesef yok denecek kadar azdı.
Arada bir öğrenci,
- Hocam neden yazıyoruz ki internetten çıktısını alalım, çoğaltıp herkese dağıtalım, sen de kurtul biz de kurtulalım, dedi. (Bu da lüpçülüğün çağdaş versiyonu.)
Kalemle yazmayı unutan ve artık külfet olarak gören gençlere, müfredatımda olan MEKTUP MEDENIYETI kısmını nafile bir uğraş olacağı kanaatiyle çıkardım.
Beş on satırlık şiiri dahi kalemle yazamayan bir nesle, çoktan tedavülden kalkmış bir iletişim vasıtası olan mektubun tarihî derinliğini ve manevî kıymetini nasıl anlatabiliriz ki...
Bu sorunun sebepleri üzerinde çok paragraflarala durulabilir, lâkin onu başka bir yazımızda değerlendirelim.
Sahi klavye kullanmadan, mail ve SMS haricinde, kalemle en son ne zaman ve kime bir mektup yazdık?
Bir ucu ister yanık olsun ister yanık olmasın, hatırlayan var mı?
Gazi Hüseyin KILBAŞ
Not: Sami Hocamın buraya en uygun fotoğrafı koyacağını ümit ediyorum. Şimdiden teşekkürler.
(
Kalem Tutmak başlıklı yazı
Tevhidî tarafından
31.08.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.