Sözüm Meclisten Dışarı... 


Son zamanlar da toplumsal olarak şöyle  neler söyleyip neler yaptığımıza bir baktımda,epey  dikkatimi çekti.

Söylemlerle eylemlerin taban tabana zıt olduğu bu davranışların burada bir kaçını sıralamak istedim. 

Sadece popüler kültürün değilde halkında bu söylemlere katılması ve normal hayattan uzaklaşıp bitkisel hayata geçişi, bu dünyada yaşayıp dünyadan haberi olmamak gibi birşey.

İşte onlardan bazıları.

 Sosyalleşmek gerekiyor diyorsunuz , kafanızı sosyal medyadan kaldıramıyorsunuz. Siz hiç sosyal sigortalar kurumunun, önünden bile geçemeyen insanların ne şartlar altında çalıştığını biliyormusunuz? Yada sosyal kelimesinin anlamını?
İçindeki çocuğu yaşatmalı insan diyorsunuz , çocukların insanlık dışı eylemlere maruz kalmasına müsaade ediyorsunuz. 

Bir kez olsun yetişkin bir birey, ebeveyn olmayı veya adam gibi yaşamayı denemiyorsunuz ? 

 
Yediğiniz herşey organik olması lazım diyorsunuz,  kendi organlarınıza sahip  çıkamıyorsunuz. 

Bağışlanan bir organın kaç insana yaşama şansı ve sevinci verebileceğini bile düşünemiyorsunuz.

 
Sağlıklı yaşam için spor deyip, aylık aidatlar ödeyip spor klüplerine gidip, pahalı janjanlı spor kostümlerinizi giyerek hava atıyorsunuz


Yürüyen merdivenin, yürümesini bekleyip adım atmaya üşeniyorsunuz. 

Ayaklarınız var yürümüyorsunuz!
Alış veriş merkezlerinde, asansörün önünde kavgalar ediyorsunuz.

 
Akıllı telefonlarınıza, şarj kablolarınız la zincirlenerek köle olmuşsunuz... 

Aklınız var kullanmıyorsunuz. Beyniniz var düşünmüyorsunuz.
Kaç telefon numarası var hafızanızda?
Hafızanızı kullanıyormusunuz?
Yirmibirinci yüz yılda üretemediğimiz cihazların yüzlerce cıgabayt hafızalarına dudak büküp beğenmiyorsunuz.

 
Güne ve zamana ayak uyduralım diyorsunuz, dün dündür, bugün bugündür deyip, geçmişinizle öğünüyor, gelecekte ne yapacağınızı anlatıyorsunuz, bunu yaparken kahvede ellibir oynuyorsunuz, yanınızdakine açıyorumu? diye soruyorsunuz.

 Modern çağın köleleri olmuşsunuz, özgürlükten bahsediyorsunuz. .

 
Park deyince aklınıza otopark geliyor. 

Yeşil deyince dolar!

 
Doğal olması gereken zekanızı kullanmak yerine yapay zeka üretenlere gıpta ile bakıyorsunuz,hatta kıskanıyorsunuz .


Kızdığınız kişilere kitapsız diyerek hakaret ediyor, elinize bir kitap alıp okumuyorsunuz.

Oku'ma kitapını okuma diye anlayıp. hem okumuyor, hemde okuyana düşman oluyorsunuz.

 Her şeyi yanlış anlıyorsunuz, yanlış anladığınızı anlamıyorsunuz. 

Ekmek davası kutsaldır diyorsunuz, yerde bir parça ekmek bulsanız öpüp başınızın üstüne koyuyorsunuz,  portakal görseniz tekme atıyorsunuz.

 Temizlik imandan gelir diyorsunuz, yerlere tükürüyor, gittiğiniz her yeri pisletiyorsunuz, 

Ekmeğimizin peşindeyiz diyorsunuz, yaşam boyu bir tohum, bir fidan ekmiyorsunuz.

 Cehennemde yanmaktan korkuyorsunuz, cayır cayır ormanları canlıları yakıyorsunuz.

 Virüs var diye sokağa çıkmıyor, maske takıyorsunuz, ilk fırsatta kol kola halay çekip göbek atıyorsunuz. 

Yaradılanı hoş gör yaradandan ötürü diyorsunuz, yaratılmış herşeye düşmanlık yapıyorsunuz.

 
Her şeyin herkesin sizin gibi düşünmesini, giyinmesini, yaşamasını istiyorsunuz.

 
Herşeyi biliyor gibi yapıyor, bilmiyorum diyemiyorsunuz.

 
İnsanları kırıyor küstürüyor, ama hata yaptım özür dilerim diyemiyorsunuz.

 
Birisi size bir iyilik yapsa, teşekkür bile edemiyorsunuz.

 
Bir bayan size gülümsese veya merhaba dese bunun altında başka şeyler arıyorsunuz.

 
Malesef yaşıyor gibi yapıp yaşamıyorsunuz.

 
Bu kadar özü sözü bir olmayan bir toplum olabilirmi?



Yılmaz Tizgöl
Moskova
26 09 2021

( Sözüm Meclisten Dışarı başlıklı yazı ylmztzgl tarafından 26.09.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.