Merhaba kıymetli site dostlarım.
En nihayetinde Rabbim kısmet etti de tüm zaman müsaitsizliğime rağmen dün
sitemizde bir yazı kaleme alarak balıklama daldım konuya. Bugün de işi gücü
kısmi tatile yollayarak mesleğim ve site üyeliğim nedeniyle kendime görev
addettiğim bu yazı dizisini sürdürmeye karar verdim :): Sanki herkes yolumu
gözlermiş gibi yaptığım bu havalı girizgahı mazur görünüz lütfen.
Dünden bugüne yaklaşımı oldukça
zordur, okuyanı da zorlar, çok iddialı ve donanım gerektiren bir başlıktır. Hal
böyle olunca bugünden düne gitmek, mevcut durumun içinde zaten yaşıyor
olmamızdan dolayı bir tutam daha kolay ve anlaşılırlığı daha yüksek bir
metodolojidir, bence yani.
Kendi ölçülerimde bilimselliği
tamamen ilk plana koyarak yazmaya çalışacağım. Ama iktisadi yorumlar
nihayetinde illa ki siyasi bir algı yaratır. Bu yazı dizisi anlamında “ iyi ki
sol görüşlü “ bir üyeyim diyebilirim : )
Eğer siyaseten iktidar çizgisinde olsaydım, yazacağım kimi hususlar
tabii ki kendi partimi destekliyorum şeklinde anlaşılabilirdi. Ne şiş yansın ne
de kebap gibi de algılanabilir, takdir sizlerindir, ben ne der isem diyeyim : )
Rakamlar mesleki anayasam
olmasına ve ezbere döktürebilme avantajıma rağmen bilgi kirliliği yaratmamak
için detaylara girmeyeceğim. Biline : ))
Muhalefetin sürekli eleştirdiği
konularla başlayalım;
Yahu özelleştire özelleştire
ülkeyi sattınız, varan bir
Yol köprü vs yapmaktan başka bir
işiniz yok, ödeme garantileriyle de Hazinenin kaynaklarını hiç ettiniz, varan ikiiii,
Sağlık sektörü ve özellikle Şehir
Hastaneleri başlığında kaynakları batırdınız, varan üççççç,
Ve meşhur 128 milyar dolar
neredeeee, varan dört.
Kanal İstanbul, Türkiye’yi
müstemlike durumuna düşürür, varan beşşşş,
Faizleri indire indire ülkenin
içine ettiniz, varan altıııı,
Kamu bankaları tüm kaynaklarını
yandaşlara peşkeş çekiyor, varan yediii
Tüm ihaleler partililere
veriliyor, varan sekizzz…
Yukarıdaki başlıkların hepsinin
parasal sebepleri ve parasal sonuçları vardır, ekonomik kararların siyasi
çıktılarıdır.
Bunca örnek şimdilik yeter, ne
batmaz ülkeymişiz yahu :)))
Peşinen söyleyeyim bu
eleştirilerin çoğunun bilimsel bir dayanağı yoktur, olmadığı gibi daha fazla
yol kat edilmesini de engellemiştir.
İzahat bir; KİT dediğimiz Kamu
İktisadi Teşekküllerini hepimiz biliriz, buralar arpalıktı. Çok şükür son 20
yılda büyük kısmı satıldı. Beş kişinin yapacağı işi elli kişi yapar, elli
kişinin yapacağı işi beşyüz kişi yapardı. Buna gizli işsizlik denir, yani
adamlar beleşten yattıkları yerden maaş alırlardı, hem de her sektörde.
Buralar ciddi büyüklükte kaynak
sağlama amacıyla satıldı ve devlet diğer taraftan sırtındaki kamburlardan
birisini özele devretti, hele ki yabancı ise bir de döviz girdisi sağlamış
oldu.
Satılması uzun tartışmalara sebep
olan çok stratejik yerler de var elbet, fakat unutulmasın ki burası muz
cumhuriyeti değil. Yasalar var, tüzükler var, mali zorunluluklar, yasaklar var.
Türkiye Cumhuriyeti içerisinde bir mülke, tesise sahip olan hiç kimse kafasına
göre at oynatamaz. Bizim topraklarımız ve bizim sınırlarımız içerisindedir,
nokta. Bu konuyu daha fazla yazmak anlamsız, eleştirilerin bilimsel bir
dayanağı yoktur.
Elbette hatalar yapıldı, elbette
tek tük sıkıntılı devirler oldu, elbette kraldan çok kralcılıkla bazı minimal
peşkeş çekme muhabbetleri oldu ama kötüden örnek olmaz. Kahir ekseriyette tüm
uygulamalar bilimsel kriterler çerçevesinde ülkemize önemli bir sermaye
birikimi sağlamıştır.
İzahat iki; kalkınmanın birinci
önceliği ulaşım ve taşımacılık altyapısıdır. Çok şükür Cumhuriyet ilanından
sonra asgari müştereklerde bu altyapı sağlanmıştır, ama yeterli değil idi. Bu
altyapı olmasa bugünkü mükemmel karayolları ve demiryolları ağına da
kavuşamazdık, bu hususun da altı çizilmeli.
Eski yollar da kullanılarak,
geliştirilerek, modernize edilerek gelindi bugünlere. Çok yüksek fiyat
verilerek ve dövize endekslenerek uzun vadede zarara yol açabilecek devlet
garantilerinin altına imza atıldı mı? Evet atıldı. İkibinli yıllar kaynak
oluşturarak işsizliği azaltıp istihdamı artırmak ve piyasaları canlandırabilmek
için tüm dünya açısından büyük güçlüklere gebe bir konjonktürdü.
Biz ne yaptık?
Ağırlığı yap işlet devret, yap
işletme devret, yap işlet devretme gibi
modellerle alt yapıyı önemli ölçüde özel sektöre / taahhüt sektörüne devrettik .
Devlet cebinden an itibariyle 1 kuruş ödemeden ihaleyi firmalara verdi. Bu
firmalar kendi özkaynakları ve/veya kredilerle yapıma başladılar. Yüzlerce
hatta binlerce işçi, mühendis istihdam ettiler, çimento satın aldılar, demir
aldılar, asfalt hammaddeleri aldılar, aldılar da aldılar… Milyarlarca TL piyasalara
ödemeler yaptılar. Alın size piyasa canlılığı, alın size gelir oluşturma
enstrümanları.
Devlet zarar etti mi? Evet etti.
Sosyal devlet zarar edebilir, hatta etmelidir de. Bunu bir destekleme alımı,
bir taban fiyat uygulaması gibi de düşünebiliriz. Devlet ne uğruna zarar etti?
Vatandaşının refah düzeyini artırabilmek için.
Şimdi kimse bu uygulamaya “ birkaç
müteahhidi zengin etmek için “ demesin, böyle sığ bir bakış olmaz, olmamalıdır.
Kaldı ki bu ihaleler olabildiğince çetin pazarlıklarla geçer, rasyonel hareket
edilir. Nihai getirisi edilen zarardan inanınız çok daha yüksektir. Kağıt
üzerindeki zarar uzun vadede ciddi kârlara dönüşebilir. Hem amaç hasıl
olmuştur, ekonomi ayakta tutulmuştur. Sadece bu uygulamalarla değil elbette ama
bunun gibi onlarca stratejik iktisadi uygulamalarla.
Eeee efendim ama bu müteahhitler
hep devlet bankalarını hortumladılar. Yoook öyle hortumlama muhabbeti filan,
devlet bankalarının verdikleri bu tür kredilerin büyük çoğunluğu yurt dışı
bankalardan sağlanan çok ucuz kredilerdir. Hani bu sendikasyon kredisi gibi
duyduklarımızdan.
Hatalar var mıdır? Vardır. Arada
ipin ucu kaçmış mıdır? Kaçmıştır. Partizan uygulamalara gidildiği olmuş mudur?
Olmuştur. Lakin resmin toplamına bakılınca devlet kendi ekonomisi lehine bir taşla
beş on kuş birden vurmuştur. Üstelik bunca yoğun kamuoyu baskısına rağmen.
Şimdilik yeter gali :))
Sami ağabeyim gibi ben bu diziyi
günlük devam ettiremem ama iki üç günden fazla ara vermeyeceğim.
Zira hepinizin dört gözle
devamını bekleyeceğinden eminim : )))))))))
Selam ve saygılarımla tüm
dostlara.
izahat üçç ile devam edeceğim.
çağatay