KORKULUK
bir
tarlada toplanmıştı insanlık
önce bir
birlerine baktılar
biraz tuaf,çokça
şaşkın
ama kimse
selam bile vermedi birbirine
hepsi buraya nasıl geldiğini anlamamıştı
düşmüşlerdi
kendi kendilerinin derdine
önce
koşuştular,bir sağa,bir sola
çıkış yoktu
bu uçsuz bucaksız tarladan
ne ekmek ne
su ,ne bir ağaç gölgesi
sadece
ortada bir korkuluk
şaşkındı Arabı,Japonu,Hintlisi
korkmuştu
Türkü,İtalyanı, Çinlisi
daha
sayamadığım bilmem kaç milleti
önce kıyamet
koptu sandı inançlı olanlar
ama
üfelenmemişti Sür,a
ve kopacak değildi
ya bu yeşil uçsuz bucaksız tarlada
kopsa o yüce
ses duyulurdu mutlaka
öyleyse neydi
sebebi burada olmanın
akşama doğru
yoruldu insanlık
açıktı
insanlık
susadı
insanlık
ama hiçbiri
bir biriyle konuşmadı hala
hepsinin
aklında tek bir soru vardı
o soru: niye
bu korkuluk burada
ertesi gün ………….
soru hala
aynı: bu korkuluk niye burada
açtılar
susuzdular bulundukları tarladan çıkış yoktu .üstelik tarladaki bütün otları da
açlıktan yemiştiler.bütün gün güneşten kavruluyor bir çıkış yolu
bulamıyorlardı..korkuluğun gizemini çözmek için her tarafını incelemişlerdi.en
akılısın dan , en delisine, en bilgesinden, en filozofuna binlerce fikir türettiler
ama kimse işin içinden çıkıp korkuluğun ne gibi bir hikmeti olduğunu çözemedi
..
ikinci gün…güçsüz
olanlar hastalanmaya başlamıştı..buradan kurtulma ümitleri azalmıştı… ama artık
bir birlerinle konuşuyor hatta bir birlerin dilini yavaş yavaş çözüyorlar dı.. kavga
etmelerinin o tarafa bu tarafa koşmanın anlamsız olduğunu fark etmeleri de uzun
sürmedi ..en bilge ve en tecrübeli olanı kendilerine yol gösterici seçtiler. Onun
sözünle hareket etmeye karar verdiler..bilge olan sessizlik dedi bu korkuluğun amacının tarladaki kuşları
kovmak olduğunu ve tarlayı korumak olduğunu düşünerek amacın ondan korkmamız gerektiği olduğudur
kararına vardı .. onun etrafından uzaklaşalım… etrafını taşla çevirelim bunun içinde toprağı ellerimizle kazıp taşları
çıkaralım dedi… bütün gün son güçleriyle
toprağı kazdılar..buldukları ufak tefek , büyük,küçük taşları topladılar.etrafına
koca bir çember şeklinde taştan bir set yaptılar..çok yorulmuş bütün enerjileri
tükenmişti..
o gece insanlıktan çıt çıkmadı .. sabahın ilk ışıkları vurduğunda gökten de delinmişcesine
yağmur yağıyordu… yağmuru gören 3 gündür güneşten kavrulan insanlık büyük bir
coşkuyla uyandı sevinçlerinden bir
birlerine sarılıp gülüp dans etmeye
başladılar…
-ARKASI
YARIN-korkuluk
NOT: YARIN
ne olacağı hakkında fikri olan arkadaşlarımın
yorumlarını alt da görmek isterim..
Şimdiden Teşekkürler…
silgisiz