Ey gözleri denizlere düşmüş meçhul!
Ey dili dolunaya merdiven kurmuş adam!
Ey kaybettiklerinin yok olmuş bedenini
Topraktan çıkartmaya çalışan kadın!
 Ey kelimeleri sesiyle canlandıran çocuk!
Benim derdim şiir, bizim derdimiz şiir.
Edebiyatın geniş içeriği umurumda değil.
Edebi deryaya dalacak gücüm yok zira.
Hayal süzgecinden çok masallar geçirdim,
Çok öyküler, hepsi yalandı.
Belki ben de onlara…

Şiir benim gerçeğimdi, var oluş nedenim.
Var olduğumu hissettirenim.
Bilmese de şairler, ben varım, var olacağım
Yok sayılan dizelerde.

Karanlık gecelerden yıldız topladıysam yılmadan,
Yaşamın kara acılarını öldürmek içindi.
Hüzünlü ayak izlerini susturuyordum şiirin
Issız kalan öksüz sokaklarında…
Yoksulluğu işliyordum yüreğime birbirine zıt kelimeleri parçalayarak.
İnsanlık için, yarınlar için.

Eziliyordum unuttuğum yeminlerin ağırlığı altında,
 Ezildikçe büyüyordum aksi sanılsa da.
Şiir denizinin beyaz köpüklerine tuz üretti gözlerim,
Yansınlar, daha çok yansınlar da
Kaya gibi kötülükleri kuma çevirsinler diye.
Defterlerde durmayan dizeler derledim devamlı,
Takıp püsküllü uçurtmamın kanadına,
Uçurdum gökyüzüne bulutlara ulaşıp yağdırsın diye sevgileri.
Yorgun omuzlarıma yepyeni gece nöbetleri yazdım.

Bazen savurduğum taşlara
Gülün dikenlerini sapladım
Gül kokulu acılar tattırsın diye.
Ebruli renkler kattım sesime,
Ney üflettim nefesime.
Bağlamanın telleriyle titredim, ayazı duymadım bile.
Kemanın nağmelerine sardım şiirimi,
Rüzgârlara emanet ettim,
İletsin diye uzak diyarlara.


Duyumsanamayan seslerin anlamsız burgacına attım şiirlerimi,
Belki de kimse sırrıma ermesin diye.
Zıtlıklar içinde yaşadım dizelerimle.
Didilmiş gerçeklerle doldurulmuş yorganları attım üzerimden,
Yalanlar üşütse de.


Belki Ahmet Arif gibi kurşunları geceden geçirtemem.
Ahmet Haşim gibi yârin dudağından getiremesem de karanfili,
Göğsümün ateşinde  al ederim beyaz çiçekleri.
Cahit Külebi gibi doğduğum köyleri anlatamam,
Köyde doğmadım zira
Sadece izlediğim hayatlar canlanır kalemimin ucunda.
Fuzuli’nin Su kasidesinde boğulurum
Yüzme bilmem aruz denizinde.
Ama yazarım kendimce, becerebildiğimce.


Edebiyat,
Edebi unutturulmuş edebiyat.
Hikâyeler, masallar, efsaneler…
Tamamen içinde olmak istemiyorum belki de,
Kaybolmaktan korkuyorum,
Varlığın bağrında yok olmaktan...
Bir köşesinde kalsam yetmez mi?
Minderime yerleştim oturuyorum,
Kimse kaldıramaz.
Şu köşe şiir köşesi,
O da benim köşem…
 
 


( Edebiyat Denizinde Ben başlıklı yazı Afet Kırat tarafından 2.04.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.