yazdıkça tükenen kalemlerdir yalnızca,
kelimeleri tüketmek mümkün mü?


sustuğumuz her an kadar çok yazdıklarımız
oysa yazmaktır en büyük çığlık
avuçlarımıza saklanmış geceyi buluruz önce
satırlarımıza başını yaslamış bir halde
öylece...
ve her ayrılık bir satır başıdır artık gecelerde
tünellerine ''sevdadandır'' yazdığımız nakaratlarımız
melodisinde sızım sızım sızlatan notlarımız
işte biz bir şarkıyızdır artık baştan sona
ve ne zaman dinlesek kendimizi,
dinletmek isteriz başkalarına. 

her kurgu bir şerittir gözlerimizin önünden geçer
filmdir ama her film güzel değildir
yani hayat bir kurgudur şiirlerin ötesinde
önce uyutur kalplerimizi, sonra unutur
ama bizi de unutmayanlar vardır hep
bizim de vardır unutamadıklarımız
hayat bir uykudur şarkıların ötesinde
önce dinler sesimizi, sonra susturur.

ama savunabilir kendini sıradan olmadan
ki, bir ağacın masumiyetidir gölgesi
''ben de üşürüm bazen'' der kendince
''ben de korurum seni kızıl ayrılıklardan''

kimseye anlatmak zorunda olmadığımız
ama herkesin dinlemeye can attığı bir şarkıdır bu
bize ait olan ve asla susturulmayan
ki sustukça konuşmaya açılan kilitler bundan
''dur!'' dedikçe koşan, koştukça yakalanmayan.

yani hayat yorulmaz kaçmaktan
ama insan yorulur kovalamaktan.


yazdıkça tükenen yalnızca kalemlerdir
saniyelere sığdırılan birkaç cümle
ağır olabilir bazen,
sağır edebilir.
( Kurguların Ötesinde Susmak başlıklı yazı BüşraNazlı tarafından 30.05.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.