Sessizliğin bir renge sığmaya çalıştığı hengâmeli bir yolculuk, Seslerin bir kişiliğe kavuşma ikilemini yakalamaya çalışan duraklar,
Gölgelerin kendi ovalarındaki hükümdarlığını gören eytişimsel suratlar,
Bir günün kendi mahzeninde büküldüğünü anlamaya çalışan çocuklar,
Hissedilmemiş bir duygunun kapladığı sokaklarda kimsesizliğin hazin çığlığı,
Sokağın ortasından yankılanan yalnızlıksızlığın şarkısı,
Etrafa yayılan yorgunluk alâmetlerinin baş döndüren tınısı,
Mevsimlerin değişim seremonilerinin eşliğinde denize bakan bir rıhtımın hüznü,
İsmini bilmediğim bir sokakta kimsesiz bir bankın eskizine oturdum sessizce,
Düşündüm bitmeyen bir düşün içine sıkışan telaşlı yolcuları ve yolculukları,
Tüyleri ay gibi parlayan efsanevî bir kuşun ulaşmak istediği dağı ya da kendi benliğini,
Bana bir bardak taze sıkılmış elma suyu içirdiler,
Kördüğüm olmuş bir düşün ortasından yuvarlanıp geldim kendime,
Yatağımda doğrulmaya çalışırken karşıma paslı bir ayna çıktı,
Aynalar ânlara mı yoksa anılara mı itâat ederlerdi?
Bana bir bardak taze sıkılmış elma suyu içirdiler,
Kimsesizliğin bungun kuytusundan uyanıp kapandım kendi içime...
(
Bana Bir Bardak Taze Sıkılmış Elma Suyu İçirdiler başlıklı yazı
ercaga tarafından
21.03.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.